Sessiz çığlıklar
Girersen bir şairin hayatına ilmek ilmek dokur seni.
Hele ki amansız gidersen öldürmek varken bir hançer darbesiyle, Cümle cümle vurur seni. Ve işlemişsen eğer yüreğine, Satır satır baştan aşağı öldürür seni içinde.. ***** AŞK; gecenin zifiri karanlığında doğan bir güneş, bazen yüreklere hapsedilen gözyaşı ve sessizlikteki ses gibidir aşk... En ürkütücü yanı ise, sensizlik korkusu... Yani ateş gibi, çığlık gibi... Sensizlik korkusu, beterin de beteri, ölüm gibi sevgilim sonu gelmeyecek bir sonsuzluğun başlangıcı gibi ve şimdilerde sen, ölüm kokuyorsun sevgilim ! ***** Ve son sözü yine sessizce gözyaşları söyledi kadının, aldatan kocası karşısında... (Sevmek, bazen susmak , bilipte bilmeyeni oynamaktır. Çünkü seven insan acı gerçekleri asla kabullenemez sevgi, ihanet ve vazgeçme çukuruna düşme korkusu çoğu zaman ipte canbazı, ya da sahne deki oyuncuyu aratmaz.) ****** Buz kesmiş odamın duvarları, avuçlarımın arasında ise hazin bir aşk öyküsünden kalma yürek parçacıkları... Ve şimdilerde ben, Hasret dolu uykuların ürpertileri içerisindeyim inan ***** |
Başarılı anlatım.
Tebriklerimle.