Bumerangı DüşlemekBu boşluğun adı neydi, boşa akan zaman çok acıtmıştı canını Bedenini akbaba bir geceye sunmaya yüreğinde mi eğildi Umutsuzluğun ayinleriyle yüzleşmeye hazır şiirsizken yenilgi Hevesleri öldüren aşka sırtını dönmüş bir misafir miydi? Bu yokluğun adı neydi? Çekip giden hiç oluşmamış bir fırtınanın tekil sarhoşluğunda yaralanmıştı İçindeki aşk kokusu kanıyordu, sesini duyuramamanın yorgunluğu Savaş meydanında ölü kelimelerini yakan da sadece o’ydu Bu yenilginin adı neydi? Hangi kale ele geçirilmişti, kaç masum bakış akılda kalacaktı Günah merdivenlerinde yığılıp kalan ruhunu sunma ayininde Cehennemin kapısı yüzüne kapanmıştı, yoksa aşk emek miydi? Yoksa aşk, zehirlemek miydi? _sığınma_ Akan makyajının altında sevişme öncesi berraklık gizliydi En son fotoğrafına sığınmış manzara martıları sessizken Duvarlar soğukken, misketler demirden, tuzla ekmekken Çıplak ayaklarıyla sokaklara koşan isyan bir gecelik miydi? Bu açlığın adı neydi? Ayinini öldüren zavallı ruh seanslarına konuşan ses, sessizlik miydi? Gölgelerine uyuştuğun o ılık nefes, peşinden koştuğun mahzen kapısı Rüzgârda bakır menteşelerinin gıcırtısı Kulak memesiyle beslediğin gökyüzü, Yılanların öz sütünü sağan bulutlarda arınan çocuk cinayetleri gibi Aşk öksüz müydü? Kaç yetim büyüttün söyle, kaç yetimin acısına son verdin böyle Ben miydim yağmur saçağın İki kurak dudağın arasına sıkışmayacak kadar damlayken kalbim Sürüklediğin, sürünen rolündeki sürüngen Solmuş çıtı çıkmayan sonbahar yaprağı gürültüsüyle sokaklara dağılırken Ben miydim söyle içim yetimhaneyken Yenilgileri kabullenen bir hikayenin ön sözü bile değilken Ölü rolünü kabul eden başlangıç replikleri aşk-ım değilken İçinde geçmeyen nefretin adı neydi? -barınma- Herhangi bir günde Yolda omzuna çarpan cümlelerle Sevişmek miydi aşk çaresizlikten? |
Bu boşluğun adı neydi, boşa akan zaman çok acıtmıştı canını
Bedenini akbaba bir geceye sunmaya yüreğinde mi eğildi
Umutsuzluğun ayinleriyle yüzleşmeye hazır şiirsizken yenilgi
Hevesleri öldüren aşka sırtını dönmüş bir misafir miydi?
Bu yokluğun adı neydi?
Çekip giden hiç oluşmamış bir fırtınanın tekil sarhoşluğunda yaralanmıştı
İçindeki aşk kokusu kanıyordu, sesini duyuramamanın yorgunluğu
Savaş meydanında ölü kelimelerini yakan da sadece o’ydu
Bu yenilginin adı neydi?
Hangi kale ele geçirilmişti, kaç masum bakış akılda kalacaktı
Günah merdivenlerinde yığılıp kalan ruhunu sunma ayininde
Cehennemin kapısı yüzüne kapanmıştı, yoksa aşk emek miydi?
Yoksa aşk, zehirlemek miydi?
_sığınma_
Akan makyajının altında sevişme öncesi berraklık gizliydi
En son fotoğrafına sığınmış manzara martıları sessizken
Duvarlar soğukken, misketler demirden, tuzla ekmekken
Çıplak ayaklarıyla sokaklara koşan isyan bir gecelik miydi?
Bu açlığın adı neydi?
Ayinini öldüren zavallı ruh seanslarına konuşan ses, sessizlik miydi?
Gölgelerine uyuştuğun o ılık nefes, peşinden koştuğun mahzen kapısı
Rüzgârda bakır menteşelerinin gıcırtısı
Kulak memesiyle beslediğin gökyüzü,
Yılanların öz sütünü sağan bulutlarda arınan çocuk cinayetleri gibi
Aşk öksüz müydü?
Kaç yetim büyüttün söyle, kaç yetimin acısına son verdin böyle
Ben miydim yağmur saçağın
İki kurak dudağın arasına sıkışmayacak kadar damlayken kalbim
Sürüklediğin, sürünen rolündeki sürüngen
Solmuş çıtı çıkmayan sonbahar yaprağı gürültüsüyle sokaklara dağılırken
Ben miydim söyle içim yetimhaneyken
Yenilgileri kabullenen bir hikayenin ön sözü bile değilken
Ölü rolünü kabul eden başlangıç replikleri aşk-ım değilken
İçinde geçmeyen nefretin adı neydi?
-barınma-
Herhangi bir günde
Yolda omzuna çarpan cümlelerle
Sevişmek miydi aşk çaresizlikten?
Tolga Baş (Kuzen)
Serbest nazım dizelerinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.