Bir Annenin Ölüm Çığlıkları
İçimde yapayanlız kalmış
Ölümü bekleyen bir bebek Dünyaya gözlerini açmadan Soluğunu kestim yavrumun Anne sıcaklığıyla saramadan Öpemeden koklayamadan Kucağıma alıp sıkı sıkı saramadan Canımı canımdan aldın Allahım Ben ne yaptımki sana karşı Lanet olası acımasız kader Gençliğimin baharında Yavrumu benden çaldın Dağa gün yüzü görmeden Azrahilin ellerine saldın Bu nasıl kader bu nasıl hayat Bu nasıl yaşamaktır Allahım Ben böyle kaderin Ben böyle hayatın Söyleyecek söz bulamıyorum Bu acıyla yaşayabilmek Öylesine çok zor ki Hiç bir şey kanayan yarama Ne derman nede melhem olmuyor Rabbim açtım ellerimi semaya Sana yalvarıyorum Dindir içimdeki bu sonsuz acıyı Yavruma cennetini bağışla Yaşamadan koydum onu mezera Sana sığınıyorum Rabbim Sen herşeyi bilen görensin Bundan sonra nedesem Ne yazsam herşey boş Herşey anlamsız geliyor Gözlerim yaş yerine kan ağlıyor Ne olur Alalhım duy sesimi Bu aciz mahçup kulun Sadece sana sığınıyor Bu duyduğun sessiz çığlıklar Bir Annenin acı feryatlarıdır Ey RABBİM senden başka Ne gidecek nede sığınacak Hiç bir dostum hiç bir kapım yok Bir tek sana sığınıyorum Ey Rabbim Bu aciz bu mahçup kulunu affeyle Hayatının ve gençliğinin baharında Hızlı yaşayan bir kadının Yaşama sıkı sıkı sarılmasına rağmen Yaptığı hataların bedelini Ödeme sonucunda Gerçeklerle karşı karşıya kalan Yavrusunu karnındayken Yaşamına son verdiren Gençliğinin baharında olan Bir Annenin acı çığlıklarıdır tüm bunlar Okumuş olduğunuz bu eserin Yaşanmış gerçek bir hikayeden alınıp Kaleme yansıması sonucu ortaya çıkan Hayatın acı gerçeklerinden biridir Bir ANNENİN Ölüm çığlıklarıdır tüm bunlar... Ufuk Güney |