KIRIK KANATLI TÜRKÜLERİ SUSTURMATalan edilmiş çocukluğumun çığlıklarıdır yankılanan Kavgaya susamış koridorlarında yüreğimin Bu kentin ayazlarıdır bakışlarında yanan Ah deli sevdamın şahlanan atı Düşürme saçlarından yıldızları Onlar ki acının kır çiçekleri göğsümde Kirletilmiş aşkları kusuyor / kana doymamış sokaklar İhanet ve kir içinde gecenin öteki yüzü Kızıl şafakları buzula çalan o aşkın sus işaretiyim Bilinmezliğin kapısıdır aşk / bir istasyon vakti Ürkmüş maviler uçuruyorum yanardağ suskunluğuna Gökyüzünün hıçkırmasıdır hüzün / dudağımın titremesinde saklı Oysa seni giymiştim / sonbahar soyunurken şarkıları Kokun sinmişti tek sarılışından / ellerime düşen gölgeye Dilimde yaralanan türkünün son ezgisiydin Erciyes’in zirvesinde erimeyeceksin sevgili Sessizliğine yatmışken sesinin / karabasanlar çökecek Ruhumdan sıyırıp götürecekler seni bir eylül akşamı Git keder yüzlüm / salınırken gözlerinde burukluğum Yetim bir gül bırak avuçlarıma koklayamadığım Uçmayı unutmuş turnaların kanatlarından koparılmış Buruk gülüşler taşıyorum sana dair Koynumda kendi ıslığından korkan kara yılan Giderken izini suya bırak Leyla AKGÜL Ayvakti / Sayı:73 Eylül 2006 Aylık Kültür ve Edebiyat Dergisi |