Aşk boyun eğmez..
Güneşsi çocukluğunuz vardı sizin,
Ufkun çicek bedenini gözlerinle ağır yaralarken... Bu kadarı ömürsüz bir kırılganlık.. Kötü vazolara iliştirilmiş insan ruhları hangi enerjiyi tasarruf edecek? Mecali kalmamış dileklerle hangi yola koyulacaktı yorgun ayaklar? Ya korkular.. O karamsarlık tablosu, Asla sağaltılmayacak bezirgan duyguları telekinetizmin.. Biz ona ne kadar aşk desekte, Köprüleri yıkılmış dereyataklarının ’feodal’ sellere karşı koymaması gibi kırılganız... Ama sizsizde edemeyiz,edemem. Gözlerinizde parlayan şarap damlaları ateşin bozunu emiyor şimdi; Bir adada,sakin ve kırılgan. Uğulduyor elleriniz karda.. Biliyordunuz aşk boyun eğmez bu ortaçağ denizinde.. Beni seviniz bayan.seviniz ki; Herkes kendi günahının üstünde inlesin!.. *Bir kez daha. |