Durmuş
Durduğundan haberi olmayan
Koydular adını Sanki diğerlerinin haberi varmış gibi, Göbeğini hastane bahçesine gömüp, Fakirliklerine ortak ettiler... ...Niye ? Durmuş onlara bakar diye ! Durmuş iki yaşına bastığında, Dişleri ısıracak aradığında, İlk kez mamasız kaldığında. Ağladı,ağladı... Anası da onun kadar ağladı... ...Ağlayarak uyuyakaldığında Gözyaşları ancak durmuş. Durmuş ilk kez , Gerçek dünyanın gerçekliğiyle durmuş. Sonra yıllar, Çuvalda duramayan mızrak gibi aktığında... Durmuş dört yaşına baştığında. Sarılacak bir ana aradığında... Fukaralığa ,açlığa,sopaya Dayanamayan anası, Kocaya kaçtığında... Durmuş beş yaşına bastığında, Yalın ayak kilimin üstünde, Sigara paketleriyle oynadığında Ve sarhoş babası geldiğinde, ‘Bu çocuk neden bağırıyor ?’ diye , Pis kokan nefesiyle sorduğunda, Durmuş babasından göremediği, İlgiyi sille-tokatta bulduğunda. Ağlamadı… Durmuş şimdi altı yaşını doldurdu. Okula ilk adımında,yanlızlığı tokat gibi, Anneler, babalar kapıda bekleşirken, Çocuklar ,sonuna kadar naz yaparken, Ağlaşırlarken,anlamaz gözlerle baktı. Baktı,kapıya baktı... İki damla göz yaşı aktı... Durmuş’u bir daha ağlarken , Hiç kimse görmeyecekti. tu2011 |