uçurumun kenarındayım bir el itebilir beni belki bir ses tutabilir şimdi küçük fısıltılara kulak kabartabilirim hatta bir fısıltıyı iç kulağıma yerleştirebilir ve bir cambaz gibi ip üstünde durabilirim ya da düşebilirim.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
fısıltı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
fısıltı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ahh insanın kendi uçurumuyla yüzleşmesi ve o uçurumdan yine kendi kendini itmesi nice gerçek uçurumu kıskandıracak bir vakadır. sevgili ismail dilerim ki sen görürken bir uçurumun içini kendi içindeki derinliği hafife alma. kendi derininde boğulma. saygı ve sevgi.
Atilla İlhan dedi de, geldi bizim müşteri. Senin kaleminin güçlü yanının farkında olanlardan olmak da güzel abicim. Sessiz sedasız, bir meltem gibi esiyor yüreğinin feraceleri. Ferdi Tayfur'un ağlayan sesine, 'Yunanlar nasıl bir şarkıcı bu?' sormaları gibi, nasıl bir söz de bizi yanıltan; bize şiir dedirtmeyen cinsten geldiği an, şiir oluyor esasında.
Uçurumun kenarında, değil öyle ayaklarımı filan sallayarak bir şeylerin hareket ettiğini bilmeliyim ve sonra küçük sesler olabilir, küçük; bildiğimiz ufacık hani -fısıltı gibi- örslerimde çekiç çekiç aynı tonda bir yanılgıya köle olup, bir cambaz gibi; aslında...
Sadece insan gibi; İşte ben de yanılabilirim, bazen doğru olup, bazen kendimi dahi kandırabilirim.