sıcak bir dokunuş kadar güzeldir oysa hayat
sorgusuz sualsiz her şey önünde
boş yere yemin etmemeli / sonra günah
boş yere söylememeli dil
mahvetmemeli hayatı
yoksa bela
sabretmemeli şükretmeli insan olan


tutulmaz nefesin ardına bağlandığından
ne kadar değerli aslında ruhun
tırnağın olmazsa başını kaşıyamazsan
hani hiç ucuz olur mu su / susuz kalsan

bilsen ki


her can ölüm büyütür nefes alıp verdiğinde
eğer ki gideceği yeri görebilse
bir an evvel öl
ya da ol ister her insan


bütün şiirler ölür bizim yüreğimizde
biz de ölürüz
karanlıklar
fahişenin sancılı nöbetini tutuyorken
gizlice bir el uzantısına hasret kaldıysa zaman
işte ozaman
artık korkudan yaşamak istiyor
ne çabuk bıkıyor ne kadar değişiyor insan


herkesin sakladığı bir kenarında bir şey
virüs gibi kemirirken kalbini
vakitler daralır gönülde doyumsuzluk
uğurlanmış vicdanların yetmez arta kalanı
kim tavsiye ediyor ki yılandan zehirli yalanı


alıpta başını gidemiyor kimse
gideceği yer yok
limanlar boş
çoktan demir almış gemiler ıssız sahilere
laflar insan olanı vuruyor zaten
hayat öylesine anlaşılır ki
anlamayan trene bakar gibi duruyor
sözüm ona


çok kalabalıklaştı dünya şehri
dar geliyor bedenlere ruh
toprakla doldurulmuş bir vücüdun
taşınmaz günahı altında ezilir
şükürsüz sofralar doyurmaz gözü açı


hiç bir şeye şikâyetimiz olmıyacak
tek kişilik oyun sanmıyoruz hayatı
kırılırız kırılanlarla biz
biliriz tövbesiz yıkanmaz zemzemle günah
bu yüzden biz / bütün sözlerde / bütün şiirlerde ölürüz................