Başın sağ olsun, SEN öldün bu geceBen sana türküler, destanlar yazdım Sen bana mezarlar, kuyular kazdın Yok oldu hayaller, ellerinle yıktın Sende nankör sende vicdansız çıktın Yaktın yüreğimi, yıkıldım yine Derdime dert kattın çıkardın bine Haince aşkımı sattın bu gece Yaş oldum gözlerden aktım bu gece Bütün resimlere baktım bu gece Birer birer yırttım yaktım bu gece Sensiz ilk adımı attım bu gece Ağladım utancı tattım bu gece Kalmadı umudum battım bu gece Bütün benliğimi çaldın bu gece Yaralarıma tuzu bastın bu gece Yüzüğü çıkardım– attım bu gece Mezara benimle yattın bu gece Kudurdun haddini aştın bu gece Ardımdan bakışların şaşkın bu gece Trene bakar gibi baktın oh olsun!!! Kanın dondu!! öldün! başın sağ olsun!!!! Rabbime bin şükür, ruhun şad olsun! Allah akıl versin, sana ders olsun! [28.09.2011-Avşar babam Benim] |
Ardımdan bakışların şaşkın bu gece
Trene bakar gibi baktın oh olsun!!!
Kanın dondu!! öldün! başın sağ olsun!!!!
Rabbime bin şükür, ruhun şad olsun!
Allah akıl versin, sana ders olsun!
Dilimizin bir özelliği vardır.
Ağıt sözleri bile insanları oynatır.
Tıpkı; Anan öle Cemil,
Baban öle Cemil
Yetim kalasın Cemil....
............................
dizeleriyle oynadığımız gibi.
Tıpkı kına ağıtlaıyla oynadığımız gibi.
Muhteva olarak adeta ültimatom gibi sözler ama
bir o kadar da musikiye ustaca yaklaştırılmış dizelerdi.
Bunda hiç şüphesiz kelimelerin seçimi ve yerli yerince kullanımı çok önemli.
Siz bunu çok güzel yapıyorsunuz efendim.
Sevgiyle kalın.