İçedöngü
düşünce düş günlerinde
kabahatler tariflerince doyumsuz reçetelerime sabık sadık bir gelmişle geçinip azarlayıp anladığım bir geçmişe en çok kendimi özlediğimi hatırladığımın hafızasına yüklenip boşalıp düştükçe yükleyip kendimi omuzuma dönüyorum ya kendime işte bu seviyor seni... bak bakalımın sokak lambasımıyım neyim içinde hurdalık bir mesafe sen birikimli satılamaz hüzün uzaklık.kendime dokunmak el yordamı alfabe. kaldırımların gibi bastığın ruhani paspas ,iklim kaldıran sonra nedense hep iyi eden bir prezarvatif içinemi boşaldım acaba gecenin kaygısından yırtığım uyanınca yarınların bakire frijit merhameti gölgemin uyanmak yani yeni bir gezegen bak elletmemiş kendini henüz bana yeni bir gün aynada sırıtan öte ki ben. iştahla geceyi bekleyen... |