Halin avariliği ibreti ardır, feyzi nazardır!Hangi firhatin esinine ram olan bir nefessen Hasreti ve sabrı sinesinde edebiyle derleyen azmin emanetçisiysen Müddet-inefesin alinde ki hesabın farkıyla bedelleşen bir zadenin kadrine haizsen Yüksünme, çilenin vecdinden yüzçevirme Ruhunu ve kalbini enkazın burukluğuna terk etme, umut içinde ki ahsensen Heves ve his kördür, hesapsız olan bedeldir İnsanaklı ve izanıyla fark edilen bir nefestir, iradesiyle hürriyete tabi zaferdir Alimin ilminden, arifin batının perdesini aralayan feyzinden dem almak, ne ülvi bir nimettir Lakin niyetin ihlasa ram olması, azmin umudun ilgasında hakikatle buluşması evla olan bir fazilet ve en tabi suhulettidir Yusuf kuyuya atılmışken, ne kadar buruktu En yakınları sadakat adına hicrana ve nefsin meramına ayar olmuş zavallı canlardı albinde ki mutmainlikte sıkıntı çekmeyen kim kaldı, ruhunun sancılarına amade olan hangi babaydı Züht ve takva işte o vakit ne kadar manidardı, Teslimiyetin şadında naçar kalan masum bir sevdanın inşirahından akseden vakıaydı Üşüten zamanda kime el açmış ve yakarmıştı Umudun her lahzasında boynu bükülmüş ne kadar mahzun bir candı En yakın ve sadık başka nasıl vasıflandırıldı Vefa ve cefa nefsin ve iradenin hüznünden zühur edecek kazasıydı Bahtını bekleyen bir hesap vardı, hiç okunmamış kitabın sayfasında ki hikmetin nasip mısralarından nükseden ne müthiş bir kelamdı Garip ve öksüze yakınlaş, kalbinin sesiyle ol sırdaş Akıp giden bir zaman var, ruhun hicranından ibret sunan, Kalbi aklıyla yol alan kim varsa ürkme, zan içinde uzaklaşmak için irkilme, sualleri derlemekten kaçınma gardaş Vicdanın beytullahken neyle uğraşırsın, ne kadar kendinle barışıksın Muhakeme yapmaktan ne den sıkılırsın, nefsin adına bahaneler sığınmayı bir şey mi sanırsın,mizan nazarıyla halleş Mustafa CİLASUN |