İçimdeki Aktris
Elimde kalan son tiratla
Rol dağılımı yapıyorum Sen ağla- Sen gül – Sen hüzünlen – Sen… Sense bana şefkat göster- bedenini kullan Onlar yaşarken – sen beni yaşa Yalnız dikkatli ol Görünmesin ruhun perde aralığından Kıskanırım Hele de gözlerin böylesine çıplakken Kıskanırım Çabuk giyin gölgeni Bilmiyorsun sen Seni arzulayanlar dul hala Operadan anlamazlar – Arya bilmezler Hatıralarının eksik yanlarıyla sevişirler onlar Oysa ben doğal bir bataklığım Daha el değmemiş ihtiraslar var içimde O yüzden benim için oyna sahnemde Ben de sana en kıymetli düşlerimi bağışlayayım Buz gibi bir masal sepetinin içinde Bozulmadan yetiştireyim uzandığın yere En çok dilediğimiz serüven taş duvarların dibinde bir şöminenin kıyısında dünsüz ve yarınsız uyuklamak değil mi intihar şekilli defter süslerinden uzak nasırlı yüreğimize makyaj yapmadan sadece kendimizi oynayarak BU sefer bir şüphe kiralamayacağım ruhuma Neden bulandı diye hesap sormayacağım suyumuzdan Yavaş yavaş okşayacağım açlığını Ve açlığımızla terbiye edeceğim korkaklığımı Dilinin altına o sevdiğin şiir kitabından sözcükler koyacağım huzurumla birlikte kaybolan göğsüme akıt diye içimden bozkır bir erkek doğur diye o yüzden oyna , kadınsı tüm mimiklerinle ve aç harcına uğultularım karışmış ağır kapımı en güzel mırıldandığın bir küfürü koy damağıma gözlerimi teninle kapat ve uyumama asla müsaade etme çünkü çok soğuk burası – donuyorum Oktay Coşar |
Vallahi tuz buz olmuş be şair bu şiir...
Pek değişik, tuzunun ayarı falan ne bileyim hoş işte !
Tebrikler...