Hayali Tutsak Umudu Tutsak
Sen mavi sularında Marmara’nın
Berrak umutlarını yıkarken Takarken martı kanatlarına şarkılarını Sonsuzluğunda ufukların Özgürlüğünü yaşardın.. Ben karlı dağların tutsağı Çakır dikenlerinden arındıramadığım umudun Doksan fersah gerisinde kaldım. Aynı şarkıya düzen tutmadı sazımız “lele çoban” çocukluğuma götürürdü beni Marazi hastalık gibi taşıdığım Korkularıma götürürdü. Dağ yolunda düşen babamın Kan sızan dudaklarından Bir gül açardı her gece rüyalarımda Anam,yıldız işlemeli yorganında Deli bir ağıtla avuturdu bacımı Bacım cin çarpması felçliydi Ben hayali tutsak Umudu tutsak yaşadım.. Bir yürek yangınının en ortalık yerinde Bir gün batımı evvelinde birleşti yollarımız Senin Marmara kokulu gülüşünde Ve sesinde Ve nefesinde Silindi korkularım Ayrı tuvallere çizilmiş olsa da göklerimiz Aynı sevdaya tutsak oldu gönüllerimiz. Şimdi ben Dağların koyu gölgesinde El değmemiş pınarların Bakir sularında ararım Yorgun yüreğimin hayalindeki seni Ve sen Doksan fersah uzaktan el edersin Mehmet TAŞ |