DİYECEKSİNDoludizgin gelip, geçerken yıllar, “Rabbim sen hayırlar, yaz” diyeceksin. Yaprağı dökünce tuttuğun dallar, “Eyvah nasıl geçti, yaz” diyeceksin. Hazanın gelip de çatınca başa, Düşersin bir garip korku telaşa, Zevk vermez debdebe ihtişam şaşa, “Hani lezzet hani, haz” diyeceksin. Pişmanlık limanı kokuşur kirden. Bıkar gönül nice ince fikirden. Ecelin okunu görünce birden, “Ömür ne kadar da az” diyeceksin. Anılar ufkundan maziye bakıp, “Keşke” ülkesini “ah”da bırakıp, Akortsuz ayarsız ömrüne bakıp, “Telleri tarumar, saz” diyeceksin. Baykuşlar tünerken can ocağına, Sis duman çökünce ümit bağına, Seslenip gençliğin hoyrat çağına, “Gel de mezarımı, kaz” diyeceksin. |