39
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
4137
Okunma
Bu kimsesiz sesler bana hep sonları hatırlatır
Soğuk geceler ve keş/keler dolu yırtık pırtık adımlar
Köşe başlarında anlamını yitirmiş yaşam(a)lar
__Bak usulca kabuğuna çekilmiş tıpkı benim gibi kaplumbağalar__
Sen;
Düşlerimdeki uçurtmaları havalara savuran kadın
Aşk’ı balon yapıp semaya mı uçurdun ellerinle
Yoksa, kuşlarla yapılan bir yarış mı bu?
Yürek cebimden düşmesin diye pür dikkât ettiğim sevgili
Hüzün çiçeklerini yine kendi ellerinle mi koparıp attın?
Aslında sana gülmek vardı ya şimdi
Mavi gülüşlüm, mahçup bakışlım
Yalan yok; bana cennet,
Sana cehennem gülsün istedim
İnadına sevince, cennet sanırmış ya hani canlar
ve
İnadına da ayrılınca sancılı gecelerde kaybolup gidermiş cananlar
Sonra da ona şafak vakti mi derler
Tan vakti mi,
Yoksa efkâr vâkti mi ?
Her şey tersine gider ya hani, can beklerken kan gelir
O zaman gel gör de diyemem ya gözlerime
Kör olur giderler, tam da bir gülme vâktinde
MG__
5.0
100% (39)