Beklen(t)ene
Bekleteni güzel oynayan, ben bekleyen.
Seni her günün sonuna ekleyen. Kaç takvim yaprağı parçalandı beynimde, Kaç hayat harcadım bir hayatta, hani misalen. Bir gümüş yüzükte, dolandın parmaklarımda. Her gece uyudum senle aynı yastıkta, hayalen. Bilir misin bir mecnun kaç gün yaşar bir günde, Bütün rüyaları neden görür tek bir gecede. Çünkü beklemek, ömrü süsleyen bir iştir, Geleceğini bildiğine, sen hiç gitmedin ki demektir. Acısı tatlısıyla, günü gecesiyle karışmış bir şeydir işte. Birine anlatınca sen sanırsın azalır dimi mantıken, Yok, yok, beklemek bir tarladır her yıl aynı mahsulü veren, Ne ekersen onu biçmezsin, biçtiğin hep aynı bekleten. Sonra bir yel alır, gider elinde ne varsa birden, Yine ekersin o tarlayı, işte böyle naif bir emekçiyim ben. Sen bir vuslat incisi, ben seni okyanusun dibinden çeken, Bu ne yapması zor bir iştir, ah bir hayal edebilsen. Duyduğuna memnun oldun mu bak onu da bilmem, Ama bütün hüzünlü şarkıları bu sayede duyuyorum ben. Bugün de mi bilemedin bu sana kimin sözleri? Duydukların sadece seni bekleyenin bir anlık düşleri. Git yine, korkma, ardından gelmem ben, Beklenen, unuttun mu bu sayede yaşıyorum ben. Oktay Yılmaz |
Saygılarımla......