Çoban
Çocuk yaşta beni dağa attılar
Kepenek altında sabah eyledim Önüme bir sürü davar kattılar Toz toprak içinde iflah eyledim. Kuru somun peynir soğandı aşım Ot saman olurdu hep üstüm başım Karışırdı terim ilen göz yaşım Bazen isyan edip günah eyledim. Yaylanın düzünde kışlamız vardı Koru buram buram ardıç kokardı Yazın güneş çarık gibi yakardı Yaban hayatı ben essah eyledim. Gün doğmadan sürü dağlara yürür Derelerden bazen duman sel yürür Karanlıkta sanki çalı dal yürür Sabrımı korkuya silah eyledim. Dağda taşta zormuş karın tokluğu Kapatır yolları karın çokluğu Gönlüme düştükçe yarin yokluğu Kavalla dertleşip ferah eyledim. Saf masum hayvanlar can dostum oldu Gönlüm tertemiz bir sevdayla doldu Patikalar huzur veren yol oldu Baykuş konan ini dergâh eyledim. Coşkuyla meleşir kuzu koyunlar Kaymak gibi sütler sımsıcak yünler Bir ömre bedelmiş o kutsal dünler Hiç aklımdan çıkmaz eyvah eyledim. Dünyadan habersiz gözden ıraktım Çoban olmak için belki çıraktım Ben sevdamı dağda,kırda bıraktım Divane gönlümü ıslah eyledim. |
Çocukluk yıllarım geldi gözümün önüne.
Kalemine, kelamına kuvvet...