Marmara Geceleri
Solgun parıltılarla Marmara’ya dair
Serpildiği geceler, suların billûr Müsikîsi dağılır tenhâ sâhile. Hıçkırıklar duyulur uzaktan bile. Vücüduna beyaz bir maşlah bürülü, Elinde bir sararmış menekşe gülü, Gezer çamlar altında hasta bir kadın; Baş örtüsü, göğsünde bir tül kanadın Bir damla ay süzülür kirpiklerine. Haber sorar yavru bir bülbül eşinden, Bir ud sesi yükselir bir şehnişinden: Sonra bütün yalılar rüyâya dalar. Açıklarda beliren sessiz adalar. Hizasını geçerek biraz ilerde Ziyâlarla öpüşen yelkenlilerde Bu rüyânın firâri, çılgın kuşları! Ziyâların sularla der-âguşları Uzayarak bîr müddet geçer aradan. En nihayet çekilirdi ay Marmara’dan: Eser karşı ufuktan hafif bir meltem; Bahçelerde çekerken güvercinler dem, Tekrar eder sahilin şâir suları Billûr müsikisiyle bu hû hûları... |