Yaz
Sevdiğim yaz geldi yine
Karıncalar ve sineklerle çıktık yeryüzüne Barbunla, lüferle, marulla, zeytinle Uzaklarda kaldı nisanları basan sis, bun yağmur Karadeniz’de bir mavi, çocuklar sevinsin diye Şairler sevinsin diye sevdiğim, yaz geldi yine Altmış sekizdeyiz. Kırkı ve Elliyi gördük Altmışın içinde yaşadık, suç işledik Bildirdiler. Beş Mayısta Saat Beşte Kızılay’ da Ve hepimiz bir yerlerde işi olan Ankara devrime üs kimliğinde Yedi yaşındaydık Kırklarda. Üç yıl gittiler askere Övündüler savaşa girmedik diye, hala övünmedeler Yedi yaşında kuraldır aç gitmek okula Çürüyen buğdayların yanında, kütkerin pırlantaların yanında Aç gitmek okula. Öğlen belki bir simit, bir portakalla Sıska olmak, çirkin olmak, utanmak ayağından -Ki sürer gider etkileri sonra- Dişlerdeki hastalıkla, saçlardaki hastalıkla Ellerde sırasız titreme ve çarpıntı Ürkme utanmaktan utanmaktan Şeker bulamama, top bulamama, bebek bulamama Defter, kalem, kitap, günler süren ağlamalarla - Ki her yanlızlıkta sürer gider sonra- Övündüler, savaş bizden uzakta - Savaş bizden uzakta, bizim hünerimiz ve aklımızla Öyleyse bir villa daha, bir kürk daha, bir Avrupa daha Kara taşıtlarda bembeyaz besili kahkaha Bir demet maydonoz, bir sepet yumurta bazan da Aylık elli lira ve asker tayını doksan kuruş karşılığında Kara kara kara Ankara Dışarda savaş, Yeni bir Roma yapılırken Eski bir Roma yıkılmada Kurtların türküyle gezdiği bir dünya Ve köpekler uzun bir bahar kızgınlığında Kan, ateş, bitmeyen açlık, çürüyen Avrupa Tröstleri, bankaları,borsalarıyla Erdem ve yiğitlik ve kancıklık en kesin yanlarıyla Yıl elli. Yaz gelmişti sevdiğim yine Sanmam ki yaş on yedi olsun o yaşlılığımızla Sanmam ki o kadar olsun, çocuk kalmışlığımızla Kim karıştırdı her şeyi, ne hakla, ne diye Nasıl birikmiştik bu kadar acele Sevgiyle, utançla, boşvermeyle, kinle Bağışlamayla, bozan sulandıran bağışlamayla Mayıslar güzeldir, yiğittir taş yontucular Suları delikli taşlardan geçiren Türkücüleriyle, küfürbaz balıkçılarıyla Mezar kazıcılarıyla, salyangoz devşiren kızlarıyla Geveze ve güleç kadınlarıyla, yün eğiricileriyle Kıran görmüşleriyle, açıkgöz pazarcılarıyla Hele devrimcileriyle, hele devrimcileriyle Yanıla yanıla yanılmaz olan devrimcileriyle Mayıslar güzeldir Oynar sabahlara dek, baylar ve bayanlar kanser adına Acınır körlere ve yoksullara makbuz karşılığında "Eşsiz insan ve değerli" kara manşetler İşsiz işadamlarına Yaz geldi sevdiğim naftalainli giysilere Küflenmiş turşulara, bozulmuş reçellere Otura otura kokmuş bilinç uzmanlarına - Ey kendini kimya sanan o geçersiz kimya - Aptalıyla aşığıyla dertlisiyle Kalem kaşlısıyla, başı bitlisiyle Naylon çoraplısı uyuz atlısıyla Yaz geldi Anadolu’ya Anadolu’ya Ey kendini kimya sanan o geçersiz kimya Sen otur yerinde, sakın kıpırdanma Bir toplumcu İsa gibi uğra arada bir Kıyıda dur, ortada bulunmak için sırasında Mayıs kendi sularından iner Anadolu’ya Mayıs kendi dağlarından iner Anadolu’ya Sevdiğim, yaz geldi yine |