Gece Kuşu
Kaçtık kentin bizi sarmayan sesinden
denizin kış artığı sessizliğine izlendiğimizi biliyorduk, hem de kendimiz kendimizi bir umut, bu kez böyle olmayabilir ve öteki susar bağışlarız biz bizi gece kuşu aynı zaman aralığını kullanıyor çığlığını boşaltırken yeryüzüne yüreğin ve saatın kullandığı aralığı yıkılmış köyleri, göçmüş olanları yollarda çocukları, ruhlarını o doğulmuş yerde bırakılmış gözlerinin ardı boşalmış yaşlıları erkekleri, utangaç kadınları, öfkesi kendini bitiren onları onları onları taşıdığımızı her çığlıkta yeniden anımsaya çoğalta. yargılanmış, hükmü hayatına düşülmüş biri halinde.. gece acı azığımızı paylaşıyor bizimle uyumuyor uyutmuyor uslu durmuyor oysa güller vardı önce aklımızda iğdeleri gördük zambakları da ayartıldığımız güzel kokulara kök edinmiş aşka, derin buluşmaya biz onları bulurduk bulmasına gece, kuş çığlığı yüreği çıldırtan aralıklarla yiten dinginlik -gündüzü bekledik |