Seyirciler oturmuş koltuklarında, Ellerinde oyunun tanıtım broşürleriyle, Henüz meraklı bakışlar atarken etrafa, Sahnenin ortasında, onca kalabalığın önünde, Hazırlıksız ve aniden kalakaldı, Yılların yorgunu kamburlaşmış omuzları, Elinde bir uzun sap süpürge ve faraşla temizlikçi adam.
Tam toparlanıp kaçacaktı ki sahneden, O münasebetsiz içi kir dolu kova takılınca ayağına, Paldır küldür ve gürültüyle, Düşüverdi oracığa, Yığılıp kaldı dermansız dizleri üzerine.
Ani çıkan bir tipi fırtınası gibi, Bastırınca salonun sessizliğini, Seyircilerin kahkahaları, Buz kesiğine çaldı terden sırılsıklam sırtı.
Fal taşı gibi açılmış gözleri,burçak burçak terli alnı Ve ne yapacağını bilemez halleri, Ne kalkmasına, toparlanmasına tanıdı imkan, Ne de buhar olup yok olmasını sağladı.
Oysa şimdi sahnenin ardında beliren tiyatro müdürünün, Hışmından kaçabilmek için Ne de çok isterdi buhar olup uçabilmeyi.
Ne çok arzulardı halbuki bu tiyatro sahnesinde bir gün seyirciler önünde, Bakışları atmaca keskinliğinde, bir alegori sergilemeyi
Oysa şimdi düştüğü bu utanç anında, Fare ürkekliğiyle, Türünün en berbat örneklerinden bir fars sergilemekteydi, Acemi ve şaşkın, kaba saba haliyle.
Baktı, yok,olacak gibi değil, Susmak bilmiyor seyirci, Ve hala kızgın nazarlar atarak homurdanıyor arkasında müdür, Kalktı yerinden sıyrılmaya çalışarak tüm o titrek ve ürkek tavrından, Doğruldu dizleri üzerinde, Şöyle elinin tersiyle silip alnında biriken teri, Meydan okurcasına bir ayağı diğerinin önünde, Hafif yan durarak sahnede, Ama yüzü ve gözleri seyirciye dönük, Onlara doğru olan omzunu biraz indirdi aşağıya, Diğerini daha da çekerek yukarıya.
Aynı anda bu duruşa uyum sağlayınca kaşları, Biri aşağıda diğeri yukarıda, Sayısız kereler provalarda izlediği, O vodvillerden fırlayıp çıkan bir aktör gibi hissetti kendini.
Şimdi tam da girmişken havasına yeni üstlendiği rolün Bir kaç replik edecekti ki, Çekti dikkatini seyircinin suskunluğu ve şaşkın halleri.
Nefes dahi almadan neredeyse, Kendine pür dikkat kesilmiş, Bu bir salon dolusu ahmak izleyenin önünde, Daha bir güçlü duyumsadı varlığını.
Az önceki korkusu müdüründen, Ve mahçup hali seyircinin önündeki, Akıp gitti üzerinden.
Şimdi sırası gelmişti sahnedeki yerinin,
olmak yada olmamak işte bütün mesele bu Diye gürledi elini ve gözünü yukarı dikerek.
Sonrasında doğaçlamayla devam etti repliğine, Bir cezvit oyunu sergiler gibi edayı da ekleyerek bedenine, Seyirci hala suskun ve nefessiz izlerken onu, O, kaptırmışken bu yeni haline iyice kendini;
Sadece sırasını beklemeli insan Kimin sahnesinin ne zaman geleceği bilinmez Bu dünya tragedyasında zira
Diyerek devam etti az antik yunan, az shaskespeareyen...
Bir alkış tufanı kopsun diye beklerken son sözünü edişinin ardından, O hain kovanın varlığı tamamiyle silinmişken aklından, Sahnede ararken ince belli Lady Macduffunu Takılı verdi bir kez daha ayağı kir çanağına.
Düşmedi bu kez, toparlamayı bildi kendini, Ama gel gör ki kimilerinin kaderiydi anlaşılan, Dünya sahnesinde üstlenmek sadece ve sadece curcunabazlığı
Alkış tufanı beklerken bu akustik büyülü sahnede, Gürleyen alaylı seslerin ve kahkahaların arasında, Dank etti aklına, Artık biliyordu ki, Perdenin aniden açılıvermesinden önceki, O silik ve ürkek adam olmayacaktı bundan böyle.
O, az önce iğreti yapıştırdığı jön hal, Bedeninin doğal refleksi gibi yapışıp kalacaktı üzerine.
Rolünün bu hayatta ne olduğu değildi adamı güçlü yapan, Nasıl oynadığıydı onu değerli kılan.
Bilgeliğe ermenin verdiği huzurla dönüp ağır adımlarla, Hiç telaşsız çıktı sahneden.
Ardından kapanan perdenin haşmetli sesi bastırdı Geride bıraktığı tüm uğultuları. ... .. .
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
........VE PERDE şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
........VE PERDE şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bir tiyatro oyununu izlerken,izlenimleriniz harika mısralarla anlatmanız önemliydi.Başlaması ve gidişte beklenmeyen şeylerin oluşması bir tesadüf;kovanın dökülmesi ile oluşan sessizlik ardında tiyarocunun akıl dolu zekasıyla bir şey olmamış gibi sahneye renk vermesi kendisi için bir yetenek işidir.Tebrikler... Sevgi ve selamlarımla...
Şiir tadında akıcı güzel yazılmış bir öykü okudum.
Kutlarım sizi yüreğiniz susmasın.
SAYGIMLA