(B)aşka yol yok.../Sustuğum deniz Sövdüğüm dalgasın sen/ Bir şehirden çok; uzun bir yoldun bakışlarıma.Hep iyi bir mazeret oldun sana aldanışlarıma. Dedim ki...Sadece sev... Avuçlarına koyacağım bir anı bile yok.Cebimde sakladığım iki sinema bileti mesela, boynumda dudaklarından kalma mısır kokusu, koşar adım giderken yağmura yakalanma korkusu. Dedin ki...Sadece sev... Sana yorulmadan nasıl yürünür aşka? Omzuna dökülen saçlarını okşamadan mesela. Ter içinde kalmadan, teninde kaybolmadan.Öylesi uzaktan işte.Eğreti bir duruşta kımıldamadan.Sustuğum başka.Söylediğim başka. ..................................... Ne cümleler sustum ben Sevgiliden kaçarken Şiire tutunan... Şimdi şehrinde hüzzam Bir şarkıdır iklimi sokakların Bensiz dolaşan... Biliyorum üşüyorsun Çünkü buz yangını yüreğim Tenim öykündükçe sana Ter olup düşüyorsun... ....................................... Her şey eskimeye mahkum...Yüzüm gibi...Sözüm gibi...Sızım gibi mesela... Ama arsızım bakışlarına, utanmaz harflerle seviyorum seni...Utanıyorum sonra... İçimde bir pişmanlık...Diyorsun ki...Yapma!... Sonra geçiyorum aynanın karşısına...Eskitiyorum bize dair ne varsa...Yüzün gibi... Sözün gibi...Sızın gibi mesela...Yaşlanıyorsun, belin bükülüyor, ellerin titriyor falan... Tam yalan oldu aşk derken...Kokun geliyor aklıma...Bir türlü eskimiyor...Değişmiyor bir türlü...Genzime küfrediyorum ana avrat ne varsa...Aynada sefil bir adam...Ayyaş bir türkü dudağında...Yine aşık...Yine...Uzaktan... Bıktım diyorum bıktım bu tuzaktan!!! Diyorsun ki...Bıkma!... ......................................... Yok sayıp sevişmeleri Bir ten akşamında uyanmadan Seninle yanmadan sokak, şehir Aşka yol yok... Daha ne kadar susacaksın? İçimde kaç çığlığın boynunu vuracaksın? Silmesem yazdıklarımı Bin kere bozar gibi tövbemi baştan Beni bu haykırıştan nasıl kurtaracaksın? Sevmek nedir biliyor musun? Hissediyor musun genzimde kokunu Benim kadar tanıyor musun yokluğunu Aşka düşmenin o deli sarhoşluğunu Nasıl anlayacaksın? Sıyırmadan elbiseni Koynuna girdiğin her gece Şehrime haram... Ki sabaha çıkmaz duyguların Öfkesinde kustum sancıyı Sana anlatamam... Özlemek nedir biliyor musun? Parmak uçlarımda sızlıyorsun her sabah Dudağımda yitik bir nem gibi ıslanıyorsun Bilmiyorum ki ne sanıyorsun aşkı Kime yaslanıyorsun? Yok sayıp yorulmayı Bakışlarına doğrulmadan Sana uyanmadan vakitsiz (B)aşka yol yok... Sevişmeliyiz... ......................................... Keyif adamıyım ben... Keyfe keder sevdim seni...İstediğim gibi...İstediğim kadar...İstediğim çok şey var aslında yazmaya erken...Bu yüzden siliyorum giderken...Okursan...Kalırım...Kalırım severken... O zaman dağılır saçların işte...O zaman dağınık bir yatak...Ter içinde duvarlar... O zaman tenin ıslak...Tenimde fırtınalar...O zaman, içinde ben...Zaman içinde sen... Sınırsız...Arsız...Sağanak... Hem gülmek...Hem ağlamak...Hem yangın...Hem buz...Çocukça ürkek...Erkekçe biraz, delikanlı, korkusuz... O zaman sorgusuz gelmek ve gitmek sana...Bir ses...Duyulur duyulmaz...Göğsünde bir el..."Uyansana"...Canım çekti tadını dudaklarının...Düşlerinden kıskandım seni... Sana düşlerimden uzandım kadın... Canım çekti bakışını...Bana uyanışını... "Uyansana"... |