)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-349-)(
***************************************************************************
************** Efendim ************** Her neyi gördükçe kaşların yıkma Ne suçum var ise bildir efendim Hata eyledimse kusura bakma Düştümse elim tut kaldır efendim Nedir bu keman kas nedir bu gözler Açtığın yaralar durmadan sızlar Hatırdan çıkmıyor o şirin nazlar Ya kurtar yahut da öldür efendim Gün güne arttırdın derdi sızımı Açmaz oldum hiçbir yana gözümü KIS eyledin baharımı yazımı Bilmem ki bu nice haldır efendim Gayrilere sırrım açamaz oldum Bal şerbet verseler içemez oldum Kırdın kanadımı uçamaz oldum İster ağlat ister güldür efendim Sensiz gam kederdir benim her günüm Niçin işitmezsin feryad-ı ünüm Benim Kabem sensin imanım dinim İbreti kapında kuldur efendim ************** Aşık İbreti ************** 1920-1976. Sarız’ın Kırkısrak köyünde doğdu. Asıl adı Hıdır Gürel’dir. Geçmişi Akçadağ’dan göçen bir aileye dayanmaktadır. Aşıklık geleneğinin yoğun olduğu bir aile ve yörede büyüdü. İlk deyişleri köylerine gelip giden dedelerden öğrendi. Zaman içinde cemlerde dinlediği dede ve zakirlerden öğrendikleriyle de bilgisini pekiştirdi. 18 yaşında evlendi. Askere gidinceye dek ayakkabı tamirciliğiyle geçimini sürdürmeye çalıştı. Askerlik dönüşü Afşin’e giderek birkaç hafta içinde terziliğe ilişkin temel bilgileri kavrayarak Sarız’da terzilik yaptı. Bağlama çalmayı bu dönemden sonra öğrendi ve sürekli okuyarak kendini geliştirdi. Yaşamının zorluğu nedeniyle İbreti mahlasını kullanmaya başladı. Terziliğin dışında madencilik, bağlama yapımcılığı, diş çekmek, fotoğrafçılık gibi çeşitli işlerle geçimini sağladı. Fotoğrafçılık işini önce Sarız’da sonra Elbistan’da sürdürdü. Bu dönemde Alevilere yönelik birtakım saldırılardan dolayı işyeri tahrip edildiğinden yeniden Sarız’a, sonra da İstanbul’a yerleşti. Aşık İbreti’nin, değişik konuları işlediği şiirleri hem kendisi, hem de başka sanatçılar tarafından seslendirildi. İstanbul’da öldü ve orada toprağa verildi. KAYNAK:© BeKa Sitesi *************************************************************************** )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-349-)( Bilirsin yoluna canım veririm Aradan engeli kaldır efendim Aşkından mum gibi her dem eririm İster kölemdir de,öldür efendim Bu can ki uğruna bir ömür feda Bu nasıl gülüştür bu nasıl eda Sorana bu benim sevdiğim de de N’olursun ağlatma güldür efendim Hasret olsa bile katlanmak gerek Seviyorum dersen bana gülerek Engel tanır mı hiç bu deli yürek Kızgın çöller bile yoldur efendim Bülbüller raks eder bak seherlerde Görenler de ona aşık derlerde Yalnız dolaşırım ben o yerlerde Böylesi bir garip haldır efendim N’olursun yalvartma sevdiğimi bil Adından başkasın anar mı bu dil Sen ki gülizarda ender açan gül Bu aşığın gülde daldır efendim Bir gün aramasam tavır koyuşun Bir hafta gelmesem günüm sayışın Hele elim tutup canım deyişin O tatlı sözlerin baldır efendim Güfteler yaparken ederken yadın Dilerim Mevlam da versin muradın İçli türkülerde bestedir adın Lüzumsuza sazın çaldır efendim Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |