Gül YangınıAylarca yorgun argın açmayı bekler iken, Hoyrat bir yel esti de kuruttu güllerini. Dört yanını kuşattı zehirli kara diken. Ket vurdu sam rüzgârı susturdu dillerini. Bin bir çiçek içinden seçilirdi siması, Kırmızı bir tomurcuk, açmaya meyilliydi. Bedeninde gizliydi sevdanın masivası, O da belki derinden bülbüle sevgiliydi. Güneş saklandı gökte, ayaz vurdu geceden, Bir üşütme ki sorma kanı dondu ansızın, Büzüldü bir kenarda farkı yoktu cüceden, Yer buldu akşamüstü kucağında sonsuzun. Ne bülbülden ses çıktı ne de gül diyarından, Yıllar alıp göğsünde çürüttü gonca gülü. Dağlar dizgine geldi bülbüllerin zarından, Daha gören olmadı yanık sesli bülbülü. Nice baharlar geçer açmadan benzi solar, Küskün müdür bilinmez suya ya da toprağa. Sevdalı gönüllere inceden hüzün dolar, Sonbahar rengi konmuş çiçeğine, yaprağa. 05.02.2012 Kütahya |