)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-346-)(
***************************************************************************
*********** Sevdiğim *********** Seherlerde garip dertli bülbüller Ötende mi geleceksin sevdiğim Saçlarıma düşüp bembeyaz teller Bitende mi geleceksin sevdiğim Gözyaşlarım oldu koca bir ırmak Olmuşum peşinde bir kuru yaprak Ölünce üstüme el kara toprak Atanda mı geleceksin sevdiğim Hasta düşüp garip yerde kalırken Senden ayrı bir köşede ölürken Başımda Azrail canım alırken Yatanda mı geleceksin sevdiğim Aşık Hazani’ymiş derde dert katlar Neden etrafında gezer hep yadlar Mezarım üstünü diz boyu otlar Tutanda mı geleceksin sevdiğim *************** Aşık Hazani *************** 1981 yılında Olur’un Karaşot (şimdiki adı Filizli) köyünde doğdu. Asıl adı İsmail Ataseven’dir. İlk ve ortaöğrenimini Olur’da tamamladı. Aşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Köylerine gelip giden aşıklar aracılığıyla kendini geliştirdi. Özellikle Sarıkamışlı İhsani’den etkilendi. Sonraki yıllarda yanına giderek aşıklık geleneğine ilişkin bilgisini pekiştirdi. İlk dönemlerde Mevlüt İhsani tarafından verilen Coşkuni mahlası kullandı. Daha sonra ise Hazani mahlasında karar kıldı. Şiirlerinde doğadan sevgiye ve toplumsal sorunlara dek her konuyu işleyen Hazani Ankara’da bir kamu kuruluşunda çalışmaktadır. Aşık Hazani’nin şiirleri değişik gazete, dergi ve araştırmalarda yayınlandı *************************************************************************** )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-346-)( Acaba diyorum kadrim kıymetim Sen ne zaman bileceksin sevdiğim Ilgıt ılgıt inen gözüm yaşını Sen ne zaman sileceksin sevdiğim Selamın bekledim esen yellerde Deli divaneyim gurbet ellerde Böyle yapayalnız gözün yollarda Sen ne zaman güleceksin sevdiğim Gözlerimin feri ışığı söndü Ufuğa takıldı buzlanıp dondu Akşam oldu kuşlar yuvaya döndü Sen ne zaman geleceksin sevdiğim Yaylalar,bahçeler çiçekle doldu Seni görmeyeli kaç aylar oldu Her akşam koyunlar kuzusun buldu Sen ne zaman bulacaksın sevdiğim Bu nasıl figandır bu nasıl çile Bülbül cevr eylemiş yazıktır güle Sarıp eller gibi bir huzur ile Sen ne zaman dolacaksın sevdiğim Kaktüsü olmuşum ben kızıl çölün Suçu günahı ne lal olan dilin Ele kına yakıp nazlı bir gelin Sen ne zaman olacaksın sevdiğim Çekilir elbette cananın nazı Ne olur haber ver sen bazı bazı Söyle be Lüzumsuz, şu kırık sazı Sen ne zaman çalacaksın sevdiğim Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Ne olur haber ver sen bazı bazı
Söyle be Lüzumsuz, şu kırık sazı
Sen ne zaman çalacaksın sevdiğim
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz,
özüne sevgi emek bin kalem
paklanmış sevgiye gul kalem
ozanlık ceverindir Aşık Lüzumsuz
candan özüne ALLAhın imanı
SEVGSİ EKSİLMESİN SEVGİLER