Kalem FukarasıElinde ince belli hayali çay karası. Buğulu iklimlerin sükûtuyla mühürlü. Şiir yazarken mesrur hep kalem fukarası. Alengirli söz bilmez konuşamaz bir türlü. Berrak hayaller kurar mısra mısra serdeder. Hurufatla sözleşir taze sükût taze söz. Çaydan söz edemezse bu hâleti derdeder. Yürek başında gamze ışıl ışıl daim köz. Sükûn demi haz gülü demlikte naz yarası. Ateşin efkârını alır biraz semaver. Şiir için sükûta ar kalem fukarası. Gül yaprağında şebnem sinesinde her seher. Kâğıt kalem arası biraz yıldız biraz ay. Teyellenir renk ahenk suyun gamze ucuna. Billûr misalgülümser sözcük harmanında çay. Suyu ateşe verir şiir der sonucuna. Ne erbab-ı kelamdır ne erbab-ı kalemdir. Hâl-i sükût tavında dertleşir kalem ile. Çayın buğusu bile bu fakir için emdir. Çaydan ayırmak için uğraşmayın nafile… Ankara, 03.02.2012 İ.K |
Kandilinizi kutluyorum.
Saygı ve sevgilerimle.