Yurdunda Esirsindir, AnlayamazsınSuratımıza kapanan kapılar, Yaşamın gizemli gelgitlerini çarpıyor yüzüme. gözlerimdeki acılar_ __________Yıkar umudu ! Emeği boşa çıkaran kül rengi zamana. Varlığı kan kaybeden emekçiler, Kendi yoksul yüreklerine batırırlar, sızılarını. Ki, sağanağa tutar sesi / bu şehri. Hiçliğin duvarlarına çarparak / büyür yarına umut. Gözler yurtsuzluk sağanağın esiridir, Hürriyet ölü kıyılarına vurur, yüreğinin. Tutsak düşersin kendi yurdunda, Gayrı sorgusuz hükümlüsüdür, hayatın Ne yana dönsen ensende, hâkimin kırbacı. Deli bir özlem şarkısıdır / yakar dudaklarını Kavuşulmasız ayrılıklar, mayalanır dilinde. Giyotin çığlığı akşamlar / düşer gözlerine de, Yurdunda esirsindir, anlayamazsın… Adalet mülkün temeli olalı__ Sermayenin bıçağı bilenir olmuş / emekçinin boynunda. Ki, ondandır iliklerine kadar işleyen isyan Ve zifiri karanlıklar, kucak açarak Çeker kendi dehlizine Yargıyı! ________Ki mülk adaletin temeli olur.. Eksilerin üstünde, Artıları eriten zaman, Buğulu canlardan, uzatır elini, içimdeki çocuğa. Boğulur umut. Her söz, / Misket, 7Fosfor bombası gibi düşer, Hâkimin dudağından!.... Vurulur içimdeki çocuk…. Baharlar düşlerken! Vurgun yedim hayatın sığ sularında. Ki ondandır / Vurguni ozana çıkar adım. Bir başka bahara kaldı, içimdeki yedi verenlerin çiçeklenmesi. Şimdi kan çiçekleri açıyor gözlerimde, Yurdunda tarifi imkansızlığın sızıları Hiç bitmeyecek bir şarkı doladım dilime, Yarınlar bizim. Ne kadar uzağımdaysan / o kadar yakınındayım ey ölüm Yıldıramasın beni satılmış cellâdınla, Biliyorum / Güneşin düştüğü yerde bir gün mutlaka! Çiçeklenecek elbet yarınlar emekçilerin ellerimde…. Abdullah Oral |
selamlarımla