Turan Emeksiz
Bir yürüyüş eylediler sabahtan
Ilgıt ılgıt kan gider loy loy! Dayan dizlerim dayan! Ağla gözlerim ağla! Namlu puşt olmuş, atayağı puşt. Yine düşman elindeydi vatan Bir oğul çıktı Malatya’dan: Anası Yılmaz çağırırdı Haram süt emmemişti anadan. Ve Beyazıt derler bir büyük alan Düşman sarmıştı sağı solu Düşman çok, cephane yoktu. Yetişmemişti daha Cemal Paşa kolu Amandı el aman! Tank paletleriydi alanda dönen Kusan namlularda, kalleş ölümcül Ve vuran ve kıran ve haykıran Malatyalı şöyle baktı bir Ana baba günüydü herhal Her yönde toz duman! Vay anam vay! Bu belalı başınan Kime ne diyem Kime ne diyem Nerelere gidem Ya derdime derman Ya katlime ferman! Başı daralınca Yılmaz’ın Baktı atacak taşı yoktu Baktı eli durmuş, ayağı durmuştu Vurulmuştu. Çıkardı yüreğini kan içinde Çarptı kötünün kafasına Hay bu nasıl devran? 28 Nisandı Yavri Hey! Ham Meyveyi Kopardılar Dalından. |