...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Uzağa savrulan sabır yaprağı.
Baş vermeyen bir düş. Düşmeyen kalede fetih. Uyanan bir gülüş, Kapıda bekleyen rüzgar, İçeri dolan koku... Bakışın, Bu gece bir pıtırak doğuşu. Saldığın kır güneşi, Kuşağında al sarı bir gül. Uzatılan kum kokulu bahar. Son nefeste can suyunu, Kana kana içmeye uzanış. Kopuşu zaman zembereğinin, Geri sayım, tünel ucuna yakarış, Çıkışsız günleri ardında bırakış. Anlayış en çok, yürekten derinleri... Bu kara hattın güle uyanışı, kaderse kader. Öyleyse gel, su bulur yolunu... Bakmaya doymazsın, kıymazsın belki. Uzaktan seyrediş nereye kadar? Vurmazsan gözlerinle kor kor Nasıl dokunur ruh eli aşka ve aşk Ruhu nasıl sarar? Bilsen, saf kan aşk vurgunu gönlüm, Uzanıp ayışığına tutarım ellerini, Silinir kaderinin kör dövüşü. Mucize mi gerek? Yeter bir sözün, Dilesen salınır ruhuna ruhum. Karışır canına yediveren kokusu, Közün közüme, özüme özün... 8.7.2006
...
|