ve...
sen kaldın geriye sadece onlardan
yıllardan, aylardan, dayanıksız zamandan bir sürü dost kalabalığından hatta yüzlerce hayalden sensin arta kalan ne baba ocağı ne ana kucağı ne de çocukluğumun oyuncakları hepsi ipe sapa gelmez körpelik sevdaları ya da sıfırda erimeye mahkum kar topları sense sudaki yansımanın parlaklığı dinmek bilmez sağanakların baharı öldüresiye sarmalayan bir örümcek ağı galiba yok seni tarifin imkanı rüyalarımda artık şekerden bulutlar solmaktan habersiz kağıt çiçekler saf çikolatayla coşup giden nehirler hepsine inat tek gerçek varlık mevcutsa seninle dolu resimler gurur pınarlarını çaresizlik yaktı geçti umutsuzluk yokluğunda, nöbetçi sevgili tek tesellim varsa deniz feneri misali rüyalarımdır en kolayda asılı can simitleri gibi |