Okuduğunuz şiir 28.1.2012 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
uçurum kırlangıcı
-sen şatona gir zalim ben kanatlarında büyüyeceğim kırlangıcın -
çocuk olmak vardı şimdi yürümek okul yolunda bir gülün dikenlerinden tomurcuklarına yürür gibi cebinde bir simide çok yanında bir gazoza yetmeyen para senden de garip biri bakarsa kara kara paylaşmak vardı yarısı sana yarısı bana
öksüz bir bulut ağlarken gökyüzünde bir de uçurtma salmak yanına bir fırça alıp eline boş duvarları boyamak yüreğinin rengine kuşlara kanat ırmaklara şelale çizmek yeni yeni terlerken bıyıkları Akdeniz’i çizmek Alara’nın gözlerine
bilseydi anan “oooy…!” derdi “gadan alım…!”
olunca yaşı on yedi on sekiz gibi rüzgarın saçlarından tutup kızı dudağından öpmek mehtapta dikilip bir amfinin ceplerinde kaldırıp yumruğunu havaya avuçlarında söndürüp ateşi özürlük türküleriyle diklenmek güneşe karşı hani bir gün denk düşerse yani bir “ elitin ” kafasında kırmak yumurtayı
yirmisine gelmeden yani iş ekmek özgürlük büyütmek sırtında denizden uzaklarda bir sevda büyütmek uçurum kırlangıçlarının yuvasında
yıldızlarını karanlıklara ek çocuk öfkeni uçurum kırlangıçlarının kanatlarına
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
uçurum kırlangıcı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
uçurum kırlangıcı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
cebinde bir simide çok yanında bir gazoza yetmeyen para senden de garip biri bakarsa kara kara paylaşmak vardı yarısı sana yarısı bana
çocukluk yıllarım geldi aklıma elinde simit yiyenlerin burnuma buram buram koktuğu, cebime gelince bir simit parasının bile yokluğu, dizeler içimi burktu, insan ne günler geçiyor sabır diye diye, Allah sabırdan ayırmasın yine de, yüreğinize sağlık
aahhh yeni yetmeliğimiz Ankara'nın anı kara yılları neler anımsattınız şiirinizle,bilseniz gönlünüze ömrünüze bin bereket.. şiirin yerine yakıştığını söylemek sanırım gerekli.
herkes öğreniyor...yürürken yolunda herkesten öğrendiğinden fazlasını öğretiyor hayat ama cocukluğunu kucağında çocukluğunu gençliğini bırakman pahasına...
ah çocuk ellerine kelepçe hazırlıyor hayat ayaklarına zincir
SAFİ BERRAK DUYGULAR İÇİNDE OLAN ÇOCUK YÜREKLER KEŞKE HEP ÖMÜR BOYU ÖYLE KALSA.TEBRİK EDİYORUM GÜNÜN ANLAMLI DÜŞÜNDÜREN DİZELERİN DOST YÜREK ŞAİRİMİZİ.SAYGIMLA.
-sen şatona gir zalim ben kanatlarında büyüyeceğim kırlangıcın -
çocuk olmak vardı şimdi yürümek okul yolunda bir gülün dikenlerinden tomurcuklarına yürür gibi cebinde bir simide çok yanında bir gazoza yetmeyen para senden de garip biri bakarsa kara kara paylaşmak vardı yarısı sana yarısı bana
öksüz bir bulut ağlarken gökyüzünde bir de uçurtma salmak yanına bir fırça alıp eline boş duvarları boyamak yüreğinin rengine kuşlara kanat ırmaklara şelale çizmek yeni yeni terlerken bıyıkları Akdeniz’i çizmek Alara’nın gözlerine
bilseydi anan “oooy…!” derdi “gadan alım…!”
olunca yaşı on yedi on sekiz gibi rüzgarın saçlarından tutup kızı dudağından öpmek mehtapta dikilip bir amfinin ceplerinde avuçlarında söndürüp ateşi kaldırıp yumruğunu havaya özürlük türküleriyle diklenmek güneşe karşı hani bir gün denk düşerse yani bir “ elitin ” kafasında kırmak yumurtayı
yirmisine gelmeden yani iş ekmek özgürlük büyütmek sırtında denizden uzaklarda bir sevda büyütmek uçurum kırlangıçlarının yuvasında
yıldızlarını karanlıklara ek çocuk öfkeni uçurum kırlangıçlarının kanatlarına
çocuk olmak vardı en çok derdimiz bugün ne oynasam acaba anneme söylesem sevdigim yemegi yaparmı vs gittim ben çocukluguma sizin güzel içten şiirinizle saygılar üstadım
yanında bir gazoza yetmeyen para
senden de garip biri bakarsa kara kara
paylaşmak vardı
yarısı sana yarısı bana
çocukluk yıllarım geldi aklıma
elinde simit yiyenlerin burnuma buram buram koktuğu, cebime gelince bir simit parasının bile yokluğu, dizeler içimi burktu, insan ne günler geçiyor sabır diye diye, Allah sabırdan ayırmasın yine de, yüreğinize sağlık