İNCİR YAPRAKLARI
Yumuldular uğultular arasında
İncir yapraklarını artık kim düşünürdü Sallanırken iki dalga arasında bir martı Bu yatağa, koltuğa, bu kara tahtalara Düşmeden önce Eksiydi eksi şimdi iki artı. Gömüldüler dalgalar arasına Ellerinde uzatılan iki elma Yüzlerinde alı al bir kızartı Bekleyen yan yana ayrılıklardı Perdeler inerse az daha sürerdi Yumuldular, gözlerini yumdular. Eksikti tamken bile hepsi bu kadardı Dumandı, dağılır, çiçekti solardı Uçuşurken üflenmiş şeytan arabaları Anladılar, duruldular, doğruldular Az önceki incir yapraklarını Aradılar, buldular, tutundular. |