Nefret..Beni nasıl öldürdün biliyor musun? Bak bu şiir sana... Son burada başlıyor,başlangıç burada bitiyor! Ve sen, tüm bunlari okurken, Umarim gözlerin ateşle lanetlenir..! Ve aşk, kendi sürüsünün kuzularını boğazlayan uyuz bir köpek gibidir! Ve aşk, tanrıya itaat etmez.. Yani dengesizliğin dengesi veya ucuz bir parfüm kokusu gibi... Sen, aşka iyi davranmayan piç! Sana duyduğum,ancak kanla dinen bir öfke seli.. Durmadan zihnimin ırzına geçiyorsun.. Ve hiçbir doktor çözemez artık beni, Otopsi raporlarıyla,cinayet yöntemleriyle,kesme teknikleriyle ve bedensel aşağılama yöntemleriyle... Terk ederken canlı canlı kestiğin genç bir kız.. Senden sonra mı? Uyku ilaçları yazdırmaya gittiğimde onları bir bardak cinle aldım.. Gecenin yarısında kendi cesetimi parçalara ayırıp tütsüledim.. Ve sen artık canımı sıkıyorsun! Sana duyduğum,öyle bir nefret ki! Artık nerdeyse hiç hissetmiyorum.. Duran bir kalp gibi yavaşlıyor zaman.. Asit gibi yakan bir korku nöbeti.. Ama benim ruhuma tecavüz edemezsin ki.. Sen aklıma geldiğinde kalbimin çarpışlarını durdurmak istiyorum... Artık göz çukurlarım boş, siyah siyah bakan, kanayan iki delik.. Ve kalbim artık hiç atmıyor..! Ne bir ses, ne bir nefes.. Bedenim yavaş yavaş ölmekte.. Keşfettiğim tek şey ölümün soğukluğu... Bak simdi bana! Ölümün içinde ıstırabın yassılastırdıgı dudaklarıma! Birazdan öleceğim biliyorum.. Çünkü katiller kurbanlarını katletmeyi çok severler.. Ve senin gibiler; ruhlarını bile bedavaya verirler.. Tanrı mı? O bana gelince hep hasta.. |