YAR YÜREĞİN YAR
elmayı ikiye böldüler
içinden kurt çıktığın gördüler ağacı lime lime dildiler böceğin halinden bildiler ferman padişahınsa dağlar bizimdir denildi dağların bağrı deşildi çözüldü mevsimlerin sırrı yaprak yaprak yedi kat yerin dibinden haber getirdi gözünü sevdiğim tohum, gözünü sevdiğim toprak kılı kırka yardılar oğul suyun sudan gizlisi kalmadı suyun sudan gizlisi kalmadı buğdayın macerası meydanda yıldızların sırrı aşikar oldu arı gözümüzün önünde sızdı balını karanfil alevini kırlangıcın alınyazısı penceremzin önünde yazıldı bir sensin gizlenen oğul ağlarsın gizli gizli seversin gizli gizli ölürsün gizli gizli çatlarsın arzudan, iştihadan yer yarılır yere geçersin söyleyemezsin yar yüreğin yar vakit tamamdır neler aldın dünyamızdan bunca zamandır yar yüreğin yar gör ki neler var belki seyyar kuşların ömrü kadar sade aydınlık belki vişne çiçekleri kadar beyaz ılık belki çürümüş yılanlar kadar mundar belki mahzende yıllanmış şarap kadar lezzetli bir aşktır fışkırıp çıkacak ne çıkarsa bahtımıza yar yüreğin yar bölüşelim beraber ağlayalım dertleşelim yar yüreğin yar yarmağa değer bir insan tanımak oğul, bir cihan tanımağa bedel... |