ŞAVŞAT
ŞAVŞATIM
Çeken gitti,şu gurbetin iline, Darılmakta çok haklısın Şavşat’ım. Yoksulluğun payı büyük biline, Kırılmakta çok haklısın Şavşat’ım. Pişman oldum gurbet ele göçünce, Günler aylar senden ayrı geçince, Düşlerimde seni ayrı sevince Hasretinle doluyorum Şavşat’ım. Ekmeği ip ince dilim kesince Sofrada çayı şekersiz içince, Paran ile mezar yeri seçince Hasretinle doluyorum Şavşat’ım Zenginlik hayali hep gerçek sandım, Maaşı kiraya verince yandım, Köyde yaşadığım günleri andım, Suç bendedir biliyorum Şavşat’ım. Sılamdan hasret rüzgarı esmiyor, Çok uğraştım,gönül sana küsmüyor, Özlemime ilaç içsem kesmiyor, Kavuşmayı diliyorum Şavşat’ım. Yad ederim,köyümdeki hinleri, Arıyorum laik olan dinleri, Sevmem hiçte insan olan cinleri, Gözyaşımı siliyorum Şavşat’ım. Öksürünce ciğerlerim sökülür, Gıdasızlıktan dişlerim dökülür, Çalışmaktan inan belim bükülür, Sanma bir gün gülüyorum Şavşat’ım. Beton olmuş bahçe bağı ovası, Gelenlerin hepsi aş iş davası, Solunum yok kirli şehir havası, Her gün zehir soluyorum Şavşat’ım. Su akmaz akan su kirli içilmez, Sokaklar çöp pisliğinden geçilmez, İnsanı hırlı mı hırsız mı seçilmez, Parayla su alıyorum Şavşat’ım. Benim gibi, gurbet ile yok aran, Var mı sılayı sevgi ile soran, Var mı övünerek yanında duran, Dönmek için kalıyorum Şavşat’ım. Köyümde hep,huzurluydu fukaran, Derin gitsin şu gurbeti çıkaran, Kahrolacak şehir diye yakaran, Sevgileri çalıyorum Şavşat’ım. Ekranda hasretle köyü izledim, Tanıdığım eşi dostu gözledim, Tutamadım gözyaşımı, gizledim, Hasretinden ölüyorum Şavşat’ım. Ayrılığa üzüldüm sevgi naz ile Derdimi anlattım kırık saz ile, Düşümü şiirle yazdım söz ile, Günlerimi bölüyorum Şavşat’ım. Ağladım şu gurbet bana gülünce, Gelirim Şavşat’ım para bulunca, Ya mevta ya da emekli olunca, Bekle beni geliyorum Şavşat’ım. |