(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Biraz kül biraz duman şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Biraz kül biraz duman şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Onu yeri başka. Erzurmlu amca fıkrası gibi. Sormuşlar; küresel ısınma hakkında ne düşünüyorsunuz? Cevaplamış; sobanın yerini heç bişi dutmir. Gönlünüze sağlık efendim. Selamlarımla.
Hanımefendi '' Bir ateşim yanarım,külüm yok dumanım yok '' derdi şarkı ! Siz o sobadan mı istiyorsunuz yoksa kalorifer olsun dert bitsin mi diyorsunuz? Yürek sobasının kapsama alanına ev, eşik, çoluk , çocuk girer mi onu da bilmem...Unuttuk gitti onları...Klimayı açıyoruz ,soğuksa sıcak sıcaksa serin üflüyor idare edip gidiyoruz.Soba yakan hanımlara kolay gelsin Ne geniş konuymuş öf...Tebrikler saygılar...,,
( Resimde ki vezüv gazlı soba mı acaba ? )
vega4 tarafından 1/25/2012 2:02:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
Tandır vardı eskiden,bilirmisiniz acaba,yediveren gül gibiydi.ilk olarak sacda ekmek yapılırdı,alev i geçtikten sonra,kenarlarına yapıştırılırdı bu kez ekmekler onada kalın ekmek derdik,daha sonra toprak güveçte yemek oturtulurdu dibe pişerdi aheste aheste.En sonundada en keyiflisi olurdu.etrafına ince minder konurdu oturup ayaklar sallanırdı içine tandırın,soğuk kış günlerinde,hikayeler anlatılırdı acıklıcasına,destanlar okunurdu,genelde kavuşmamış aşıklar anlatılırdı,Leyla-mecnun,Aslı-Kerem hikayeleri.Mutluydu insanlar yürek sobasına gerek yoktu zaten,çünkü bakışlar ısıtırdı yürekleri.Dost dosttu,sevgili sevgiliydi rayakarsızca. Çok şey anlattı şiiriniz efendim gönül sobanıza kavuşmanız umuduyla.Sevgi,selam ile.
Neysem... ............................................... biraz kül biraz duman o benim işte kerem misali yanan o benim işte inanma gözlerine ben ben değilim beni sevdiğin zaman o benim işte ..........................................................Nesrin Sipahi sölüyo
Ben sana söylüyorum o kadar ama sakalımız yok ki lafımız dinlensin. Şu televizyon denilen zımbırtıyı açma sabah sabah. Memlekette dangalak bir tane değil ki balla kaymakla besleyelim. Sürüsüne bereket. Sabah sabah sinirlerini felç etmenin alemi var mıydı?
Yani neticede kabahat yine kadının. Ne diye dinlersin ki bu tür haberleri..
külle dumanla uğraş dur"
Lâzım bir yürek sobası,
Alevi bir harlasın da gör..
Kutluyorum...
Saygılar, sevgiler.
Gün eksilmesin pencerenizden.