DEĞMEZMİŞ
her dem insanla demlenmekmiş hayatta.
ince belli bardakta içilen sıcak bir çay gibi. özünden içmekmiş mutluluğu yudum yudum. sonra sarhoşluğunda dans etmekmiş adam gibi. yıkılırken gönül kalelerimiz bir bir ardın sıra. beklemeden gitmekmiş hayatı derin duygularda. değmezmiş kaleler yapmaya ve değmezmiş yapılanı yıkmaya. |