)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-336-)(-)(-)(
********************************************************************************
***************** Geride Kaldı ***************** Avrupalı olduk köyü unuttuk Dara düştüğümüz geride kaldı Tarlada bahçede sarı sıcakta Ayran içtiğimiz geride kaldı Nerde hani kara yapı haneler Geçti o günlerde o zor seneler Kupkuru tarlada cılız sebzeler Sebze seçtiğimiz geride kaldı Gölge yapar idik kuru dallardan Zalim kullar anlamazdı hallerden Diz boyu karlardan çamur yollardan Gelip geçtiğimiz geride kaldı Günde kendimizi tarlada yorup Feleğe kahredip çıkar yol sorup Hocaya dedeye dermana varıp Dertler deştiğimiz geride kaldı Gürani der sanki uyandık düşten Ayrıldık dostlardan kardeşten eşten Ağustosta ırgatlıkta güneşten Yanıp piştiğimiz geride kaldı ***************** Gürani Doğan ***************** 1956 yılında,Çorum ili Sungurlu İlçesi’nin Kamışlı köyünde doğdu. Asıl adı İsmail Doğan Kamışlı’dır. Küçük yaşlarda aşıklık geleneğini ve bağlama çalmayı öğrenmeye başladı. Önce dayısı aracılığıyla sonra da Sungurlu’nun Kemalli köyünden Aşık Yarebülbül’ün yardımıyla bağlama ve geleneğe ilişkin bilgisini pekiştirdi. Ortaokul yıllarından beri şiir yazan Aşık Gürani, köylerine gelip giden aşıklar aracılığıyla da birçok yöre tavrı ve deyişi öğrendi. 1974 yılında Almanya’ya yerleşti. Aşık Gürani, kendi şiirlerinin yanında başka aşıkların şiirleri ve yaşamlarından kesitler veren kitap çalışmaları da yapmaktadır. Avrupa’nın çeşitli yerlerinde kültür etkinliklerine katılan Aşık Gürani, kendi şiir ve deyişlerini seslendirmesinin dışında Türkiye’nin çeşitli yörelerinden de birçok türküyü arşivlere aktardı. Sevdadan toplumsal taşlamaya dek her konuyu işleyen Gürani, yaşadığı bölgedeki aşıklara ilişkin Bal Çiçekleri (1995), Aşık Dursune Bacı’nın yaşamı üzerine Gül Olmak İstedim (1995), Aşık Yarebülbül’e ilişkin Aşık Yarebülbül. Yaşamı ve Şiirleri (2002) ve Alevilikte Ön Bilgiler ve Cem, Zakirlik (1998) adlı araştırmalarının yanında, şiirlerinin bir bölümünü Sevgi Kuşağı (1993) adlı kitapta topladı. -------------------------------------------------------------------------------- )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-336-)(-)(-)( Ekmek bulsak katığımız olmazdı Candan geçtiğimiz geride kaldı Yamalı pantalon naylondan pabuç Kayıp düştüğümüz geride kaldı Öküz,kağnı saatlerce giderdik Kazanırsak borcumuzu öderdik Yumuk kozalardan pamuk diderdik Ekin biçtiğimiz geride kaldı Otuz santim idi tahılın boyu Ancak geceleri görürdük köyü Testiye, seneğe koyarak suyu Sıcak içtiğimiz geride kaldı Uzun kış gecesi olmazdı sabah Doktor yok hastadan yükselirdi ah Genç yaşta ölene çekerdik eyvah Zoru seçtiğimiz geride kaldı Bulut bile dolanmazken havada Ağustos ayında sıcak ovada Su bile biterken boduç, kovada İşten kaçtığımız geride kaldı Su içmeye iner idik dereye Tütün,kül basardık elde yaraya Tahta kurusuna, bit’e, pireye Savaş açtığımız geride kaldı Lüzumsuz bahsetti,biber tuzundan Ne cilveler gördü köylü kızından Komşularla tavuk, köpek yüzünden Ateş, saçtığımız geride kaldı Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz SENİK:Ağaçtan yapılan ve su doldurmaya yarayan kap BODUÇ:Topraktan yapılan,testinin küçüğü,tek sapı olan su kabı |