Bir Kuş Yavrusu
Yamalı,
Yakaları el dikişi, Eski palto. Ve bir baston Kartal kakmalı. Babadan kalan En kıymetli hediye, En büyük servet Ahmet Abi’ye “Baba Her şey bıraktığın gibi. Sımsıkı kapalı Kapılar, pencereler. Sızmasın diye Kokun dışarı. Tozdan bir bulut Masalar, sandalyeler. Silinmesin diye Parmaklarının mübarek izi” Ahmet Abi Bir kuş yavrusu şimdi Uçmayı bilmeyen bir garip kuş En uzun ağacın En uzun dalında. Babasını bekliyor Gagası gökyüzüne çevrili. Sesini kendisi bile duymuyor. “Baba, babam, babacığım! Cuma ezanı okunuyor Nerdesin hala? Duyulmuyor suyun sesi, Duyulmuyor Terliğinin şıpırtısı. Baba, babam, babacığım! Tut alnıma Sıcacık elini Oku, fısıldayarak oku, Allah’ın adını oku Sonra üfle Güz rüzgarı gibi nefesini. Babamı yaratan Tanrım Kavuştur beni ona Hissetmek istiyorum Yanağımda dudağının nemini. Hissetmek istiyorum Saçımda elinin terini”. Ahmet Abi Bir kuş yavrusu şimdi Uçmayı bilmeyen bir garip kuş. |
Ve ondan daha fazlasi
Sadece gordugunu cekmiyor
Duygulaniyor, duygulandiriyor
Hissediyor, hissettiriyor
Yasiyor, yasatiyor
En onemlisi duyarsiz kalmiyor insanlara ve hatta diger canlilara
Ve de hayata..
Umarim her daim bu cizgiyi muhafaza eder ilelebet surdurursunuz..
Okumaktan keyif ve ders aldigim sayfanin sahibi sairine tesekkurlerimle,
Eyvallah ..