Destan
Elhamdülillah ........... alel a?la
Bu cenge nusret-i Sübhân yetişti Yüz yirmi dört bin peygamber ile Din serveri fahr-i ekvân yetişti Sunûf-u evliya kalktı ayağa Bir hareket geldi yazıya dağa Ervâh-ı şüheda sol ile sağa Can Hüseyin şah-ı cihan yetişti Gazi Kemal Paşa hazretlerine Aşk olsun kemâl-i izzetlerine Bu canın yüz suyu hürmetlerine Bize Hakk?tan lütf u ihsân yetişti Görülmedi böyle bir keremkâni Fikriyle fethetti bütün cihanı Ecânib dediler Ali-i Sâni Bil şah-ı merdân-ı zaman yetişti Vezir-i âzamdır ol İsmet Paşa Pervâneler gibi saldı ateşe Bu emekler boşa gider mi haşâ Fedâ-yı can eden arslan yetişti Sâir zâbit dahi sıdk ile tuttu Hulûsla askerin önünde gitti On üç günde Yunan yerlere attı İzmir?e bir parça kalan yetişti İstedi İzmir?i Yunan ordusu Yunan?ınki şimdi bir can kaygusu Attılar deryaya kalan bakisi Atina?ya canı olan yetişti Anadolu on dört günde paklandı Yolu ile düşmanımız haklandı Köşe, bucak kâfir var mı yoklandı Her tarafa emr-i ferman yetişti Afyon?da sur tellerini kestiler Allah Allah ile birden bastılar Kırıldı kuvvesi, Yunan giydiler Birden bire kızıl uçan yetişti Kurtulanlar topal oldu kör oldu Bu harp feth-i Hayber ile bir oldu Kalktı zulmet, şükür cihan nur oldu Doğdu güneş mâh-ı tabân yetişti Yedi cephe tuttu Türk?ün askeri Yunan?a ejderha oldu her biri Ele geçenlerde kalmadı diri Ol başını alıp kaçan yetişti Tâyy-i mekân etti yerler kavuştu Hesapsız mühimmat koydu savuştu Ruzigârlar esti toza karıştı Arkasından acı duman yetişti Bin üç yüz otuz dokuz senemiz Yüz senedir topa karşı sinemiz Neler çekmiş hem anamız, babamız Gör sabır eyle ârifân yetişti Yaşasın rüesa hem alelusûl Yaşasın vükelâ ve sahib-i ukl Yaşasın asâkir mevcud-u cedvel Yaşasın milletten kurban yetişti Yaşasın kâmilen hep ehl-i imân Havuzda ve göllerde bütün ihvân Yaşasın Türkiye yaşasın vatan Bu harbe vuhûş tiran yetişti Harpten firar eden dinsiz haindir Onların katli de farz-ı ayndır Bize canın lâzımlığı bugündür Bu devlete sanma her can yetişti Kıyamette iş bu dünyanın bekâsı Beş kişiden mürekkeptir ihyâsı Üç, dört değil rûb-u meskun a?dâsı Âlem-i rahmete Rahmân yetişti Almış iken bütün kâfir cihanı Ecnebiler ibret tuttu Yunan?ı Türkiye kubbenin şems-i tabanı Dil salana kahr-ı Yezdân yetişti Çün üç yüz otuz üç müslüman Bizde ecnebide bulunan ihvân Beş insandan çoğaldı bu ins ü can Bize ihmal gaflet keslân yetişti Yekdiğerimiz kovalaşmayalım Yalan, bühtân, gıybet söyleşmeyelim Biz niçin yalvarıp ağlaşmayalım Kemikten iliğe isyan yetişti Ne de satıcılar helâl getirir Ne dükkancı sıdkı bütün oturur Bu kazanca hiç eksik mi yetirir Bize her taraftan noksan yetişti İsteyiksiz köpek gitse sürüye Gider mi çobanın işi ileriye Davet eder bütün kurdu beriye Pay yarıya denen hayvan yetişti Ya martına parmağını çaldırır Nargil suyu içerinizi soldurur Kendini imansız dinsiz öldürür İblis aldı, şimdi mihrân yetişti Kardeşlerim eli ele alalım Evvela biz Hakk yolunu bulalım Yaradana sâdık bir kul olalım Kulluk eden kula sultan yetişti Ne ayarı güzel kantarı çekeriz Kilo dolu alır noksan dökeriz Ne tarlaya helâl tohum ekeriz Hallerimiz çok perişan yetişti Ne kadın anlatır ere hâlini Ne avrada er inanır malını Bekler ikisi de fırsat yolunu Araya bir fesat, hicrân yetişti Çün mufassal yaptık biz bu destanı Şimdilik uyuttuk bu çevrestanı Geçin öne yaptırmayın ziyanı Sayenizde çok sâye-bân yetişti Buyralım mektebe evlatlarımız Her fenden okutmak muradlarımız Ne fena mahsül-ü icatlarımız Der odun çekmeye oğlan yetişti Ecnebi kadar mı bizdeki akıl Fakat terbiyeden gafiliz gafil Bu gidişat doğru değil velhâsıl Demek ki insandan hayvan yetişti Gufranî girdi altmış yaşına Tac-ı devlet mi konuldu başına Karar olmaz Azrail?in işine Ecel, bugün, yarın hemen yetişti |