Şehir
allahtan pencereler açmışlar içi sıkılan evlere
pencereler olmasaydı nasıl gezerlerdi karanlıklarda ayağa kalkmış büyük böcekler nasıl tırmanırlardı merdivenlerden tahta evler eski kutulardır apartmanlar yaldızlı nisan şekeri kutularıdır içinde siyah ve sarı başlı böcekler oturur başka küçük bir kutudan uzaktaki başka böceklerin cızırtılı seslerini duymaya meraklıdırlar sevgilim bir böcektir taşdan duvarlar içinde karafatmalarla yaşar beş senedir getirdiğim şekerleri yiyip elimi ısırmıştır karafatmalar onu benden ayırdılar o şimdi bana küsülüdür kutu duvarları içinde |