Ağzında Girit Yasemini
senin ülkende cüceler vardı
boyları hüzünden kısalan donmuş gözyaşları kurumuş otlar ve adını anımsamadığım bir sürü hüzünlü şey vardı bilgisayarlara bile hüzün programlanmıştı be babanın bir beyin cerrahının tamir çantası olduğu söylentisine gelince bence kuru iftira ama yukarılık kompleksini kimden kaptığı bilinmiyor annense bir şişenin içinde batık gemileri bekleyip durmuş yıllarca kiralık kardanadamlarla çıkmış küf rengi yolculuklara ve kadınlar hamamında ayyaş bir ayı gibi bayıldığı gün seni doğurmuş hiç yokken sen hesapta a benim caretta carettam * a benim yürek vuruğum buna da şükür çünkü bir yılkı atı gibi bırakmışlar seni çocuk çocuk suluboya çıkmaz sokakta keyiflerine bakmışlar gelsin eğlence gitsin ça ça ça sen küçücükmüşsün insanlara bakmışsın bakmışsın her yan sönük yıldızlar ormanı bir şeyleri sevmek istemişsin alışırken dünyaya dişlerini göstermişler kırmışlar termometreni insan insanın kurduymuş bre kesekağıdına sarmışlar seni narbülbülün kafese ayçiçeğin çöplüğe bir duvarın sıvası gibi dökülürken bana rastlamışsın dur demişsin dur hadi dur yaşamım sil baştan ben demişim " severim severim sevmesine de seni eski bir hüzünle durmadan büyür içinde bir Girit yasemini " yaklaşmışım ve deniz atmışım dudaklarımla dudaklarına * Caretta Caretta : Bir tür deniz kaplumbağası. Sürekli sessiz ve hüzünlü. Ben düzerken bu şiiri kadınım için, o, var olma savaşında, Dalyan’da. Vinçler büyük, yumurtaları küçük. Yasa bu, yutar küçük balığı büyük olan. Ve hüzünle seyreder caretta carettalar kıyıdaki inşaatları, sonra yavaşça yitip Akdeniz mavisinde, girerler ansiklopedilere. Akdeniz, onlarsız hüzündeniz. 1997 |