Trampa
Her yanda bembeyaz kar balkonda güvercinler,
Umutsuz bakışlarla bir şeyler istiyorlar. Bir soğuk ki; dört yana kaçmış periler, cinler, Boş kalmış mideleri sanki “açım” diyorlar. Gözlerime derinden baka kaldı birisi, Dedim; soğuk ve sıcak aynı tende barışmış. Birisinin soğuktan titriyordu derisi, Birisinin gagası katman katman buruşmuş. Hayalimden o anda çoluk çocuk geçtiler, Allah yardım eylesin dedim şu fakirlere, Gözlerimin önüne gayb perdesi açtılar, Hesap vermek zor geldi münkir ve nekirlere. Bir avuç bulgur attım üşüştüler hepisi, Hiç tereddüt etmeden üçer beşer yuttular. O anda birisine pusu kurdu ak pisi, Uçuştular çatıya, bir müddet yas tuttular. Gördüm ki kimimiz av kimimizde avcıymış, İşte hayat gerçeği takdiri ilahi bu. Bu dünyada kimi han, kimisiyse hancıymış, Ölçülüp tartılırmış, içilen bir damla su. Güvercin gözlerinde hakikati derk ettim, Ne manalar saklıymış meğer küçük gözlerde. Bindim mana atına benliğimi terk ettim, Mevla’mın ismi gizli “guk guk” diyen sözlerde. Bir mağara içinde kanadını gererek, O mübarek kuştu ki sakladı Resulümü. Kâfirlerin gözüne görünmez ağ örerek, Kirli badirelerden pakladı Resulümü. Bir avuç bulgur ile bir avuç bakış aldım, Hangimiz daha karlı, hangimiz zararlıyız. İçime mana veren bir sürü nakış aldım, Görülen o, kuşlarla takasta kararlıyız. Alın maaş kartımı verin kanadınızı, Eğer yetinmezseniz işte evim arabam. Ne olur kabul edin, kesin feryadınızı. İşte ömrüm boyunca sarf ettiğim tüm çabam. Görünüşte siz karlı zahirde ben karlıyım, Sürsek mihenk taşına hangimiz olur kabul. Ben ki ey güvercinler, pek içten pazarlıyım. Mevla’nın nazarında söyle hangimiz makbul. Sen soğukta yaşama gel benim yoldaşım ol, Zira sen nazarımda ibretlik abidesin. İster isen yüreğim, ister isen başım ol, Hüdai bundan sonra size “Üstadım” desin. 20.01.2012 Kütahya |