PARKTA SERENAD
İstek ve aşk onları kavramış saçlarından
Sürüklüyordu. Gök mordu; Ayışığı ihtiyar çınar ağaçlarından Yüzlerine düşüyordu. Fısıl fısıl binlerce dudaktı yaprakları Dalcıkların kuytularda; Onların da kopmuş birer yaprak, dudakları Akıp gidiyor sularda. Sürükleniyordu aşkın sesine doğru; Aşkın çağrısı tez, keskin. Bir ateş yanıyordu Sibiryalarında bu Işıksız serserilerin: - İçimi gıcıklıyor bu ıhlamur kokusu Bu ıhlamur kokusu, ah! Ya görünmez güllerin kokuları! .. - Hep pusu Hep pusu bana, kah kah kah... - Bir kedi sever gibi okşasın istiyorum Parmakların saçlarımı. Bu gece bütün ömrüm yaşasın istiyorum Doyur bütün açlarımı! Birleşelim bu gece tek bir göğüste atan Kalbinde bin sevişmenin. İçsem şu damlayan ayışığını dallardan Ak südü sanki memenin. Ölsek bile ne çıkar! tek böyle sarmaş dolaş Şuracıkta sabah sabah Birbirinde başlamış, birbirinde tükenmiş İki ölücük... - Kah kah kah... Erkek susamış yılan gibi sokulgan, kıvrak Uzanıyor gözlerine; Bir şey boşalıyor lık lık lık, kadında sıcak Bir kan gibi ta derine. |