Sesinin Kuşları Susunca
Öyle yorgun düşmüşüm ki
acının mavzerini taşımaktan bulanık sular basıyor birden bütün mevzilerimi sonra çöle kesiyor içim Bu alaturka şarkılarda fena kanırtıyor bazen anıların ve acıların kabuğunu gagalıyor kanatırcasına yarayı susamış bir kerkenez Sesimin pınarı kuruyor susunca sesinin kuşları Uzayıp giden bir bozkır kesiliyor dudaklarım kavruluyor yalım yalım Sesini ver bana dilinle su verir gibi yaralı bir hayvana sesinin bütün gözelerini çevir dudaklarımın bozkırına yoksa dilim dilim edecek acılar beni Acının her gözeneğinden hüznün ilmiklerini geçirip dokudum şirin kilimini şimdi nakışlamak istiyorum yalnızlığın dört duvarına sesini |