Medeni Olduk Artık !Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde Kısa yolculuk için eşeğe binilirdi, Yakın köyden şehire bir günde gelinirdi. Menzil uzaksa eğer, giderdik rahvan atla, Kimsenin işi yoktu, ne pusla ne saat’la. Uzaktaki dostlara mektupla ulaşırken Acil durumlar için özel ulaklar vardı. O dönemde herkeste haya vardı, ar vardı. Eşi hamile iken askere giden Mehmet Merakla beklediği doğumun haberini Açık seçik soramaz, mani ile sorardı. “Ördek suya dal da gel, Köyden haber al da gel Bir iken iki olduk Üç olduk mu sor da gel” Mektup köye varınca toplanır konu, komşu Kimi memnun gülümser, kiminde ince sızı, Herkes merakla dinler Mektubu tekleyerek okuyan komşu kızı. Evliliğinin ellinci yılını kutladık geçenlerde Görücü usulüyle evlenen dedemizin. Etraflarında koşuşan küçükleri Gururla , gözlüğünün üstünden Seyreden dedeme bakıp bakıp da Gülüyordu gözleri, ihtiyar ninemizin. İşte böyle dostlarım ! daha çok örnekler var, Sizce zaman kıymetli, benimse yerim çok dar. Ata binilir mi hiç yaşanılan dönemde, Ses hızı kâfi değil, ışınlama gündemde. Mektup, telgraf neymiş, komşuya mail attık, Arzda arsa kalmadı Marstan parseller sattık. Sezaryeni, doğumu öğrendi tüm bebeler Ar, haya deyimini hayasızlara sattık. Her şey aşikâr oldu ,saklı,gizli kalmadı, Evlendirme işini çektik açık pazara , Ev bağışlar mısın ? maaşınız ne kadar? Diye soran hanıma çıkıyor üç beş talip, Duymasın ninelerimiz, sonra gelir nazara. Bütün bunlara bakıp oğlumuz oldu arsız, kızımız ise sırtık, Eğlenelim, gülelim, medeni olduk artık. Cevdet Doğan Işık |