Gel Gelelim ki ;
Seni nefret ede ede seviyorum.
Evet içimde ağlanılası kahkahalar var, bazen gözlerimden yaş gelir attığım uzun kahkahaların ardından. Yalan olduğundan mı dersin ? Kendime bakmıyorum çoktandır paspal dolaşıyorum kalbimdeki gibi. Çünkü nefret ediyorum aynaya baktığımda gördüğümden de. Onca insana, onca yaptıklarına ve yapmadıklarına rağmen, Hayatın bunca çirkinliği arasında sana güzel bakabildiğim için İğreniyorum benliğimden. Ama seviyorum. Kendimi. En çokta seni. Bendeki seni. Çok iyi olduğun zamanlarda da, acımasız anlarında da. İçindeki bencil adamıda, masum aşık hallerini de seviyorum. Ve Onu öldürmek istiyorum,bi de onunla ölmek. Herkes göremez bu nefretle dolu sevgiyi. Sen bile. Ve bazen ben bile. Sevmiyorum derken içim acımaz ve inanırım sevmediğime. Taki kokun tesadüfen burnuma çarpana dek Taki gözlerin bana bakana dek Taki seni üzgünken görene dek. En çokta o şarkıları dinlerken senin sesinmiş gibi olduğunda yanar canım. Gel gelelim ki; Nefret ettiği adam üzgünken hangi manyak üzülür ki ? Bilmiyorum. Bir şeyi biliyorum sadece, O manyak, ben değilim buna eminim. Çünkü o kötüyken ben; Herşeyin sonu gelmiş gibi hissediyorum, üzülmekten öte. Üzülmek değilki bu, o kadar hafif değil. Bu; Nefes ala ala, ölmek. Nefret ederek sevmek.. . |
şiirdi sitem dolu ama aşk girdabında savrulan...
saygılar.