Saat sabahın dördü
Saat sabahın dördü,
Sensizlik sardı her yanımı. Kelimeler ardı ardına döküldü, Gün doğumuna da az kaldı. Hava açık, yıldızlar inci gibi, Biraz serin, hafif bir esinti, İnce bir de bulut, yerini almış orada, Ay’’ın şalkı vurmuş, ruhuma doldu anda. Memleket türküsü söylense yeridir, Hasret çekenin içtiği acı badedir, İnce bir ses, ola ki kuş nidası, Sevesim geldi, ölesi, doyası, ağlıyası. Özlem, hasret, duyguların hası mı? İçimdeki sızı, geçici mi, kalır mı? Dayanması pek zor, çetin bir sevgidir, “Ayrılığın acısı, özgürlüğün tadı gibidir." |