Sarı kadifeler buğday tarlasında dalgalanıyordu
Kadife gülüşler rüyanın havuzuna akmıştı
Hayalin semaverinde yazlık aşklar külleniyordu
Zümrüt kadifelerin hazan denizine düşmüşüm

Söğüt ağaçları kadife sevinçleri kuşanmıştı
Yorgun güneş akşam meyhanesine çöküyordu
Pembe hüzün denizin kanserinde kuşatıyor
Rüyanın renklerinde sonbahar sinemasına dalmışım

Buğday tarlaları zamanın bahçesinde kavruluyordu
Kalbim buğday tarlasına kanserine kapılmış
Vefakâr bulutlar dağların oyuncak bahçesinde
Aşkın ıslıkları denizin ufkunda çağlıyordu

Bebek gülüşleri kalbin mahşerine dökülecek
Yorgun kalpler çocuksu gülüşlere konaklamış
Güneşin tekneleri buğday tarlalarına demirlemiş
Sonsuzluk rüzgârları buğday başaklarında

Pembe dudaklı bebekler güneşin ırmağında yüzüyor
Yıldız sahilleri meltemin uçurtmalarında
Buğday tarlaları aşkın senfonisinde coşmuştu
Yorgun kalpler ağaçların şefkatine yaslanmıştı

Güneşin köyleri kadife dağlarına uzanmıştı
Gönül fırtınaları zamanın kanserinde
Rüyanın ormanları zümrüt uykusuna dalmıştı
Güneşin yorgun ışıkları buğday tarlalarında

Güneşin kanserinde gökkuşağı renkli gülüşler
Yârin gökkuşağı gülüşleri kalbimde küllenmiş
Buğday tarlalarında yanık çiçek defterlerim
Yorgun gözlerim gecenin tenhalığında uçuşuyor

Günbatımı hoyratı akşamın kanserinde çalınıyordu
Güneşin çığlıkları akşamın şelalesinde
Yorgun yıldızlar hasretin meyhanesine doğuyor
Kadehten kalbe sürgün prangaları vurulmuştu