SÜLFÜRLÜ ŞİİR
İç içe geçmiş bir sebep
Güneşi alnında tutmuş bir genç Gül ışığı altındadır hep Bir batıştır bu kendine doğru bej. Selama durmuş olukta bir kambur Gözü pörtlemiş hasreti bir yağmur Gecesinde bir görüş herkes durur -Dalından düşmüştür bir yüzyıl zaman- Yollarında ışır şevki bir ayna Yatar bir genç ranzada.. -Bekler yarını güneş geceye yakındır- Sıcaklığını unutmuştur o vadinin İçerisine eğriktir başı Ve Saattir kadranını vuran o yaşlara Avutulmuştur ellerinde soyulmuş portakal Ağlamaktır bakışı bir acayip yakarış Ama Sakallarında hummalı bir gülüş Bitmez sürer bu yürüyüş. -Düzer ileri bir yasak söyler ona ılık bir sis- Kavradığı andır ölümüyle gelenin avurtları. İşine bakar gri bir ses söyler; ‘Utangaçlık ölüme saygıdır, hep dağıtılan.’ Yanılmıştır micazı suskun çünkü Yerlerinden bölünmüş bir hayat Kalır Ruhunda ekmeği hep bayat Artmıştır sofralara hep bir bıçak telli . Bir genç yatar ranzada alnında ak bir sabah Baskılardan irkilmemiştir Tepmiştir teslimiyeti ve minnetini Omuz vermiştir sevdasına Belasına hürmettir çük bir yezit ‘kara’ Anacaktır onu bir güzel kana kana.. ‘’Sülfürü kusacaktır bir gün terinden akıp giderken zaman’’ Sekenherk !iyiye güzele ve doğruya bir baş selamla! |